Ne var ki sular çekiliyor.
Şimdilerde rağbet dünyalığa.
Tabiî ki yeni zamanlara girildi. Fakat öz değişmemeli. Usul ve şekil değişebilir ama ideal yıpranmamalı, ruh ölmemeli. Bu ruhun öldüğünden veya ölebileceğinden korkarız. Devrimizde servet ve şöhrette yarış, başını almış gidiyor.
Oysa dâvâ adamlarına her zaman ihtiyaç vardır. Onlar, taşıyıcı sütunlardır.
Paranın geçmediği zamanlar da olabilir.
Rauf Denktaş'ın hayatına bir de bu pencereden bakmalı. O'nu kim, hangi mübarek fikir böylesine biledi ki 88 yıllık bir hayat hep bir aşkla doldu taştı?
İdealist fukaralığına düştüğümüzü görmeliyiz.
Bu, ekmek fukaralığından beterdir.
Hayatsa dengedir.
Fukaralığın her çeşidi makbul değil.
Madde ve mânâ denge içinde olmalı.
Şimdilerde madde, açık ara önde gidiyor.
Ve her şey, her tüketim, o azgınlığı körüklemekte.
Toprak, doğurganlığını yitirmemeli.
17.01.2012 Türkiye































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.