İslam hukukunun her alandaki (medenî, cezaî, idarî) hükümlerini uygulayan bir yönetim biçimi düşünelim. Fakat bu yönetim biçimine bağlı olarak yaşayan insanların Müslüman olmadığını farz edelim. Orada görünüşte ve gerçekte İslam hukuku uygulanmaktadır, fakat orada aynı zamanda müslümanca bir hayat tarzının yürürlükte olduğunu ileri sürmemiz imkân dâhilinde görünmekte midir?
İslam'a inanmayan birinin görünüşte İslam hukukunu uygulaması ona Müslüman dememizi gerektirir mi?
İslam'ın miras hukukunu, borçlar hukukunu, ceza hukukunu, arazi hukukunu uygulayan bir idarî rejim müslümanca bir hayat tarzını hayata geçirmiş sayılabilir mi?
Yoksa orada bu hukukun dışında uyulmasını beklememiz gereken fazladan bir faktöre ihtiyaç mı vardır?
Varsa, o fazladan faktör ne olabilir?
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/RasimOzdenoren/islamin-iki-kanadi/35681































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.