Başörtülü yazarın karşılaştıkları sadece bununla sınırlı da değildir. Olayın bir de eser yayınlatma kısmı bulunmaktadır. Yazdığı kitap içeriği yayınevlerinde incelenirken oldukça hassas oldukları hemen fark edilir. Başı açık bir yazarın erotizm, dine mugayir, argo ifadeleri, betimlemeleri, düşünceleri hiçbir kısıtlama ile karşılaşmazken iş başörtülüye geldiğinde durum hemen değişmektedir. Bu çerçevede sakıncalı görülen çalışmalar karşısında yayınevi editörü, işin kendi boyunu aştığı kanaati içerisinde sorumluluğu üstlenmek istemez. Başı açık yazarın aynı formattaki eseri bir çırpıda memnuniyetle yayınlanacaklar listesine alınırken başı kapalının eseri uzunca bir süre sürüncemede bırakılır, sonra da okur hassasiyeti gerekçesiyle bu içerikteki kitabı yayınlayamayacakları esefle bildirilir. Eh, durum böyle olunca da başörtülü yazar, yazdığı eserini yayınlatmak için başka kapılara başvurmak zorunda kalır. Bu süreç böyle devam eder ve nihayet uzlaşı sağlanan yayınevinden eserini çıkarmayı başarabilir. Böylelikle de yazarın en çok yorulduğu kısmı, yazma değil yayınlatma aşaması oluşturur.
Kitap piyasaya çıktığında da yazar şekil değiştiren başka sorunlarla uğraşmak zorunda kalır. Öncelikle kitabı eline alan her bir mahalle ferdi kapak resminden, arka kapak yazısından eleştiriye başlar, ardından da sıra kitap içeriğine gelir. Artık, kendilerine göre ne bulurlarsa, hemen bilge adam duruşunda ve tebliğci Müslüman formatında yazarı yerden yere vurmaya başlarlar. Aynı şeye başı açık bir yazarın kitabında rastlayacak olduklarında alkışlayacak bu çokbilmiş güruh, söz konusu olan değiştiğinde tüm bakış açısını ve algısını da değiştirmektedir. Yazarın ne anlatmak istediğinden çok, ne şekilde anlattığıyla ilgilenen, durumdan vazife çıkaran o kadar çok sayıda zat-ı muhterem bulunmaktadır ki, buna en çok başörtülü yazarın kendisi hayret etmektedir. İşte tüm bu ahval ve şerait içerisinde yine de her şeye rağmen yazmaya devam eden başörtülüler, aslında üstün cesaret ödülü ve her türlü şartta yazma eylemini sürdüren kişiler olarak envai çeşit madalyayı hak eden kişiler olmalıdır.
07.05.2012 Milat Gazetesi






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.