• İstanbul 16 °C
  • Ankara 15 °C

Sadakat

Elif SÖNMEZIŞIK AYDIN

-Ruzname; Kelime Günlüğü'nden-

Sağlam bir yapı inşa etmek için, planlamaya, sağlam malzemelere, iyi bir yönetime ve tasavvur edilen biçim için belirlenen yönergeye bağlı kalmak şartı var. Bu yapı, kişi de olsa eser de olsa; yani canlı veya cansız da olsa durum üç aşağı beş yukarı değişmiyor.  Zira yapıdan kasıt, uzun zaman yalnız başına ayakta kalabilecek bir sağlamlığın tezahürü olması. Sıradışılıklar, doğal afetler, hastalıklar ve önlenemez dış etkenleri bir kenara koyduğunuzda uzun süre kendi başına ayakta durabilme donanımına sahip olması gereken bir sağlamlık bu…

İnşa esnasında önceden belirlenmiş yönergeye bağlı kalmaktan söz ettik. Maksadı hasıl eden kısım da bu zaten. Çünkü hiçbir inşa amaçsız değil. Basitten karmaşığa, az gerekliden çok gerekliye kadar, her inşanın bir amacı var.

Barınmak, bir araya gelmek, ibadet etmek, üretmek, donatmak, güzelleştirmek için küçükten büyüğe gerçekleşen inşanın somut varlığı şüphesiz insana da has bir durum. İnşa, insanın insan olma becerisini, yaradılışının cevheriyle buluşturup mecz eden bir tekâmül olabildiği gibi, insan fıtratına aykırı kirliliğe ve kötülüğe dair bir kullanışlılığa da hizmet edebilir. Elbette kişiyi biçimlendirmede olumsuza meyl ve teşvik, soyut manada oluş ve inşadan ziyade yıkıma ve bozuluşa işaret edecektir. Demek ki öncelikle belirlenen rotanın ve yönergenin yaradılışa sadık olması şartı vardır.

İnsanın fıtriliğine aykırılığına ve kötü olana meyline soyut bir mana yüklemekle esasen olumsuzlukların ve kötülüğün görünmeyen olduğunu söylemiş olmayız. Olumsuzlukla biçimlenen insanın günümüz dünyasında kendine pekâlâ hatırı sayılır bir yer bulabildiği gerçeği, olumsuzların olumsuzlanarak izah edilmesine gün geçtikçe daha fazla engeldir. Dolayısıyla gerçeklikten ve somut olmaktan uzaklaştığı için görmezden gelinen ve dahası yargılanmadan onaylanan bir biçime dönüşmüştür. Yani olumsuzluk ve kötülük, olumsuz ve kötü sıfatlarla muhatap edilmeyen, tenkit etmekten kaçınılan, yargısı netleşmeyen bir görünmezliğe bürünmüştür. Böylece sadık kalınacak düstur ve bu düsturdan açığa çıkabilecek yordam ve yönergelerin de sınırları belirsizleşmiştir.

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/sadakat-makale-48056

Bu yazı toplam 344 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim