Şair-yazar-edebiyatçı Mustafa Özçelik: İstiklal Marşı, Yeni Anayasaya Ruh Vermeli

25 Mart 2021 Perşembe günü saat 2030’da TYB Ankara Şubesi’nin YOUTUBE kanalı üzerinden canlı yayınlanan söyleşide  “İstiklal Marşı’nın Anlam Dünyası” konusu ele alındı.

İstiklal Marşı İçin Özel Sözlük

Program sunuculuğunu TYB Ankara Şubesi Mali Sekreteri Mehmet Sıddık Yıldırım’ın yaptığı söyleşide şair-yazar-edebiyatçı Mustafa Özçelik, zaman içinde İstiklal Marşı’nda geçen kavramların anlam daralmasına uğradığını, yeni anlamlar yüklendiğine dikkat çekerek “İstiklal Marşı’nda anlamını bulan hürriyet, bayrak, hilal, yıldız, sancak, ocak ve şehitlik kavramlarının yeniden okunması gerekir. Mehmet Akif Ersoy’un o değerli kavramlarla neyi anlatmaya çalıştığını anlamak için İstiklal Marşı için özel bir sözlüğe ihtiyaç var. Örneğin, İstiklal kavramının maddi boyutu yanında manevi boyutu vardır. Korkma! Sadece korkmak anlamında değildir. Endişelenmek ve kaygılanmak anlamları da vardır. ‘Allah bizimledir, ümitsiz olmayın’ mesajını içermektedir. Bayrak istiklalin sembolüdür. Hilal Allah’ı, yıldız Peygamberimizi ifade eder. Sonuç olarak, İstiklal Marşı seküler bir anlayışla değil dini ve tarihi bir şuurla  okunmalı, Kur’an ve hadisler ışığında anlamlar yüklenmelidir.” dedi.

İstiklal Marşı’nın Ruhu Devlet Yapısına Yansımadı

Mehmet Akif Ersoy’un unutulmaya yüz tutmuş kavramları asli anlamlarıyla şuur kazandırdığını, ancak bu değerlerle bağlarımızın zayıfladığına dikkat çeken şair-yazar-edebiyatçı Mustafa Özçelik, “Küresel bir saldırı altındayız. Batı 11. ve  12. yüzyıllardaki Haçlı iddialarından vazgeçmemiş görünüyor. Kurtuluş savaşında son kez  bir deneme yaptılar.  Ancak başaramadılar.  Şair İstiklal Marşı’nda ciddi bir manifesto ortaya koyuyor. Batı’nın emperyalizmine karşı meydan okuyor. Maalesef Kurtuluş Savaşından sonra devlet kurulurken  İstiklal Marşı’nın ruhuna uygun kurulmadı, devlet bu ruha göre yapılandırılmadı ve bu ruhtan kopuldu. Hatta İstiklal Marşı’nı değiştirme çalışmaları oldu. ‘Millet bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın’ duaları ve ezan sesleri arasında yazıldığı için başarılı olunamadı.” şeklinde konuştu.

İstiklal Marşı, Mehmet Akif Ersoy ve Safahat Ders olmalı

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde ‘Mehmet Akif Ersoy Yılı’ ilan edildiğini belirten Özçelik, “Safahat devlet tarafından yeniden bastırılarak dağıtıldı. İstiklal Marşı ile ilgili programlar arttı. Daha sonra 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabul tarihi kutlanmaya başlandı. Mehmet Akif Ersoy ismiyle üniversite kuruldu. Bu yılda ‘İstiklal Marşı’nın 100. Yılı’  ilan edildi.  Bu değerli bir karar.” dedi.

“İstiklal Marşı’nın 100. Yılı” münasebetiyle yeni kararların alınması gerektiğinin altını çizen şair-yazar-edebiyatçı Mustafa Özçelik, şu önerilerde bulundu “İstiklal Marşı ve Mehmet Akif  Ersoy müfredata girmelidir. Gençlere bulabileceğimiz en iyi rol model, örnek kişilik Mehmet Akif Ersoy’dur.  Akif’te samimiyet esastır. Riya yoktur. İki yüzlülük yoktur. Hayatının bütün safhaları  güzel örneklerle doludur. Mehmet Akif Ersoy’un hayatı, İstiklal Marşı ve Safahat müfredata girmeli ve ders olarak  okutulmalıdır. Maalesef okul, aile, mahalle işlevini yitiriyor. İçimizde bir yabancı büyüyor. Mehmet Akif Ersoy’un hayatı gençlere bu anlamda yol gösterecektir.”

İstiklal Marşı’nın Ruhu Eğitim, Kültür ve Diyanete Yansımalı

Din, devlet, vatan ve millet kavramları olmadan istiklalden bahsedilemeyeceğini, bu kavramlarının birbirini tamamladığını ifade eden Özçelik, “Kurtuluş Savaşından sonra kurulacak yeni devletin omurgasını İstiklal Marşı’nın oluşturması istenmiştir. Ancak bu dönemde tam olarak gerçekleştirilememiştir. İstiklal Marşı’nın ruhu devletin ana omurgasına yansıtılamamıştır. Yeni anayasa çalışmalarında İstiklal Marşı’nın ruhu mutlaka dikkate alınmalı ve yeni anayasanın ruhuna yansıtılmalıdır. 15 Temmuz’da uyanan şuur  bu ruhtur. Bu ruh yeni anayasa çalışmalarına ışık tutmalıdır, yön vermelidir. Bu ruh eğitime, kültüre,  diyanete hakim olmalı.  İstiklal Marşı bize tarih şuuru verir. Hayatı üç boyutlu(geçmiş-bugün ve gelecek) düşündürür” şeklinde değerlendirdi.

Camilerde Safahat Okuma Geleneği Başlatılmalı

İstiklal Marşı’nın felsefi, yol gösterici ve birleştirici bir metin olduğunu kaydeden  Mustafa Özçelik,   İstiklal Marşı’nda doğu-batı, haç-hilal ve hak-batıl karşılaştırmasının yer aldığını söyledi.

Safahat’ın satır satır okunması gerektiğinin alını çizen Mustafa Özçelik, “Okumaya kalktığımızda dil engeli var. Ancak sözlükle okumalar yapmalıyız. Dostlarla bir araya gelip bilen birinden dinlemek lazım. Bu okumaları Türkiye geneline yaymak gerekir. Kültür merkezlerinde okumalar başlatmak yerinde olacaktır. Mehmet Akif Ersoy, Gülistan ve Mesnevi’yi camide okuduğunu söylemiştir. Bizler de camilerimizde Safahat okuma geleneği başlatabiliriz.” dedi.

Yeni Asımlar Yetiştirmeliyiz

Mehmet Akif Ersoy’un hayatının gençlere rol model olduğunu belirten şair-yazar-edebiyatçı Mustafa Özçelik sözlerini şöyle tamamladı “Bizim onu severken tanımaya, anlamaya ihtiyacımız var. Ne zamana kadar Akifleri anlatacağız. Artık yeni Akifler yetiştirmeliyiz. Akif’in anlattığı Asım’ın neslini inşa ve ihya etmeliyiz. Akif,  Asım için eğitim ve erdemin öncelikli olduğunun altını çiziyor. Biz de eğitim ve erdemi hayatımızın merkezine koyacağız. Emanet bizde. Bu emaneti hakkıyla yerine getireceğiz. Başka yol yok. Akif Safahat’tadır. Bu nedenle Safahat bizim başucu kitabımız olmalıdır.”