• İstanbul 15 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 12 °C

Salih Tuna'dan: Türkiye'yi biraz da Kürtler yönetse olmaz mı?

Salih Tuna'dan: Türkiye'yi biraz da Kürtler yönetse olmaz mı?
Hemen heyheylenip de "Bu nasıl başlık birader, sen Kürtsün asla ve kat'a Türkiye'yi yönetemezsin diyen mi oldu..." demeyin. Hele bir lafın sonunu bekleyin.

Bütün bunları, Çanakkale'den Yemen'e kadar bizi biz yapan temel "kimliği" zevale uğratacak "kimlik asabiyetleriyle" hiç işim olmadığını hatırlatmak için dercettim.

Gelgelelim "kavim kimliğini" yok saymak nihayetinde "uluhiyet" taslamaktır!

Allah'ın yarattığını kim inkar edebilir!

Hiçbir kavmin de hakkına hukukuna zerre miskali tecavüz edilemez.

Allah zulmedenleri sevmez.

Kaldı ki, Kürtün "ruh kökü" ile Türkün "ruh kökü" aynıdır. Çünkü aynı millete (Millet-i İbrahim) mensupturlar.

"Modernist telakki" kavimleri ayrışmaya, ayrıştırmaya, tefrikaya dûçar ederken, "muvahhid telakki" birbirini daha iyi tanıyarak kaynaşmaya, kardeş olmaya vesile kılmaktadır.

Bütün mesele de buradadır.

Birbiriyle kaynaşmak yerine savaşmaya neden olacak "kimlik asabiyeti" de "emperyalist fitne"ye meze olmaktan gayri anlam taşımaz.

Her kim ki bu tarz "kimlik asabiyetlerine" engel olmak amacıyla da olsa bu kimlikleri inkar ediyor veya hak-hukuklarının gasp edilmesine rıza gösteriyorsa mahut asabiyet ateşinin altına odun sürüyor demektir.

"Kürt meselesinde" yapılan maalesef bundan ibaretti.

Lafı hiç dolaştırmadan direkt söyleyelim: Kemalist vesayet rejimi anadillerini yasaklamakla Kürtlere "uluhiyet" taslamıştır.

Rahman'ın kullarının en temel haklarını kimsenin gasp etmeye hakkı yoktur; ederse de "gasıplara" karşı mücadele hak olur.

Hak olan bir mücadeleyi başkalarının haklarına tecavüz ederek vermek de başlı başına bir haksızlıktır.

"Kürt sorunu" da (hemen herkesin muvafık olduğu üzre) çok büyük oranda "dil sorunu"dur.

Yani, en temel haklardan birinin gaspından kaynaklanır.

Peki nasıl çözeceğiz bu sorunu?

Mahir Kaynak Star gazetesindeki dünkü yazısında şöyle diyor: "Geçmiş yıllarda bir gün bir Kürt partisinin düzenlediği kalabalık bir toplantıya katıldım. Söz sırası bana gelince özetle şunu söyledim: Siz köle misiniz ki hak talep ediyorsunuz. Siz vatandaşsınız ve hak talep etmek yerine iktidara talip olun ve ülkeyi daha iyi yönetin ve tüm problemleri çözün..."

"Türkiye'yi biraz da Kürtler yönetse olmaz mı?" derken bunu kastetmiştim işte.

Geçenlerde yapılan bir anketle, Kürtlerin ekserisinin Türklerden ayrılmak istemediği bir kez daha kanıtlandı.

Kürtler ve Türkler öylesine iç içe geçmiştir ki ayrılmaları zaten mümkün değil.

Mahir Kaynak şöyle sürdürmüştü: "Kürtler başka bir devletin vatandaşı olmak ya da kendi devletlerini kurmak istemiyorlardı. Bu ülkenin vatandaşı olmaktan başka gayeleri yoktu. Biz bölücülükle savaş adı altında onları devletten soğutmak için her şeyi yaptık..."

Haksız mı?

26.03.2012 Yeni Şafak
Bu haber toplam 492 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim