Yine deprem, yine enkâz, yine acı ve gözyaşı… Kelimeler ağızda düğümleniyor. Hiç düğümlenmeyen, hep hakîkati gösteren kelimelere bırakalım sözü:
Zilzâl suresi:
1- Yer o dehşetli sarsıntısıyla sarsıldığında;
2- Ve yer ağırlıklarını dışarı attığında;
3- Ve insan, “Ne oluyor buna!” dediğinde;
4- O gün yer, bütün haberlerini rabbinin ona vahyettiği şekilde anlatır.
5- İşte o gün insanlar yaptıkları kendilerine gösterilsin diye (bulundukları yerden) farklı gruplar halinde çıkarlar.
6- Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür.
7- Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür.
Vâkıa suresinden:
4- Yer şiddetli bir sarsılışla sarsıldığı,
5- Dağlar paramparça olduğunda,
6- Dağılıp toz duman haline geldiğinde.
A’râf sûresinden:
4- Biz nice memleketleri helâk ettik. Geceleyin uyurlarken veya gündüz vakti dinlenirlerken azabımız ansızın başlarına çöküverdi.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/sarsilis-41332.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.