Mısır’da hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar açık bir askeri darbe yaşandı. Binlerce yıllık Mısır tarihinin ilk seçilmiş başkanı, seçilmesinin üzerinden henüz 1 yıl geçmiş olmasına rağmen Mısır Ordusu ve iç-dış işbirlikçileri tarafından devrildi. Darbeciler anayasayı askıya aldı, silah zoruyla yönetimi değiştirdi, birçok kişi tutuklandı, onlarca insan hayatını kaybetti.
Aslına bakarsanız Türkiye’de gerçekleştirilmek istenen ne varsa hepsi Mısır’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin 27 Mayıs’ta ve 12 Eylül’de yaşadıkları Mısır halkına 2013’te yaşatıldı.
İlginçtir, Batı dünyası Mısır Darbesi’ni ‘darbe’ olarak nitelendirmekte bile zorlandı. Kınama ya da sert eleştiriler bile duyamadık. Özellikle ABD’nin sessizliği ibret vericiydi. Taksim Meydanı’ndaki bir park için 10’dan fazla kez kaygısını dile getiren ABD yönetimi, Cuma günü Mısır’da göstericilerin üzerine ateş açılırken dahi sessizliğini koruyordu. Obama’nın Mısırlı generallere “demokratik yönetimi hızla restore edin” çağrısında bulunması ise demokrasi adına oldukça düşündürücü bir tabloydu. ABD, bu uyarısıyla adeta askeri darbeyi hoş görüyordu ve demokrasiyi yeniden kurma işinin askerlerde olduğunu kabul ediyordu.
Yazının devamı : http://haber.stargazete.com/yazar/islami-durdurmak/yazi-769299































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.