Şehir konulu duyarlılığın semeresidir, kendi imkanımızla sağlanan, kimi zaman yaptığımız müracaatla edindiğimiz ve hepsini okuyup, araştırdığımız, incelediğimiz kaynaklar... Bu arada varılan kimi sonuçların üzerinde durmak gerekir kanaati hasıl olduğu için kimi tespitlerimizi, konunun muhattabı olanların dikkatine sunmayı istedik, bu yazımızda.
Bini aşkın kaynaktan elde ettiğimiz belediyelerin ve valiliklerin şehri tanıtma eksenli yayınları incelendiğinde ortaya çıkan sonuçlar:
Valiliklerce Yayınlanan Kaynaklar Üzerine:
1- Prestij kitap olarak basımı yapılan kitaplar, birçok araştırmacıya dahi ulaşmamaktadır.Valilikleri ziyaret eden devlet erkanına, milletvekillerine, yurt içi ve yurt dışı misafirlerine takdim edilen bu prestij kitapların çoğu, kitaplıklarda yerini alırken, çoğunlukla alındıktan sonra açılmamak üzere bir kenarda beklemektedir.
2-Prestij kitapların tümü renkli, ciltli biçimde oldukça masraflı biçimde hazırlanmaktadır. Kimi zaman özel kutulu olarak hazırlanan bu kitapları edinmek mümkün değildir. Vilayetin bütçesinden tanıtım amaçlı hazırlanan ya da diğer kalemlerden giderleri karşılanan bu kitapların-yayınların istenildiği gibi ilgililerine ulaştırılması her zaman mümkün olmamaktadır. Bu kitapları edinme, zahmetli bir iştir, uğraştır.
3- Kimi zaman prestij kitaplar yerine aynı kitaplar, alışılmış kitap ebadında sade biçimde yayınlanmalı, isteyenin alabileceği makul bir ücrete mukabil satılmalıdır.
4- Prestij kitapların girdi fiyatlarının yüksek olması söz konusudur. Bu kitaplar, yayınlandıkları illerde bu şehirlerle uğraşan, ömrünü heba eden, sadece amacı bu şehri tanımak ve tanıtmak olan araştırmacıların-yazarların gerekirse ev adreslerine teslim edilmeli iken, kendileri bu vefa misali adlandırılan hatırlanmaktan uzak görünmektedir.
5-Kitapların konuyla ilgisi olmayanlara takdimine bir son verilmeldir. Kimi zaman bu prestij kitaplar, sanal ortamda fahiş bir fiyatla satılmakta ve bu kitapların sayısı gittikçe artrmaktadır.
Belediyelerin Kitap Yayıncılığına Kimi Açıklamalar
1- İlgi alanımız olduğu için kimi zaman belediyelerin yayınladıkları kitapları, eş-dost aracılığıyla edinmekteyiz. Büyükşehir konumunda olan belediyelerin A.Ş. haline geldiği ortamda bu yayınlar, ücreti karşılığında ticarete esas biçimde değerlendirilir oldu.
Kültürün parayla eşdeğer hale getirilmesi, belki de bu kitapların prestij kitap şeklinde basımdıır ki bir şehrin tanıtımı için beher kitab adedine onlarca TL basım ücreti vermenin gereği izah edilmez. Elbette kimi kitaplar, atıfetlû-devletlû zihniyetin kendisini yayıncılıkta müşahhas hale getirmesi hoş karşılanmamalıdır. Şehreminlerinin bu yayınlarla itibarının oldukça arttığı kimilerince ifade edilse de şehreminlerinin buna aldanmaması elzemdir. Milletin öz malı olan paranın teslim edildiği şehreminince gereği gibi harcanması esas iken, kimi yayınlar-bültenler-gazeteler fotoğraf albümüne dönüşmekte, bir sonraki Belediye Başkanınca yayınlanmış önceki kitaplar, depolara hapsedilmekte, adeta başkanlar arasında mevcut çekişmede arada ezilen şehir konulu bu yayınlar olmaktadır.
2- Araştırmacının-yazarın adres, e-mail ve telefon belirterek, kimi zaman belediyelerden talep ettiği yayınlar, mevzuat hazretleri işaret edilerek, istenilen kitaplar gönderilmemektedir. Bu kaynaklar, araştırmacıya-yazara hitap etmeyecek ise neden yayınlanmaktadır?
4-Hangi belediye olursa olsun, bu ülke vatandaşı ihtiyaç hissettiği kitabı, yayını imkanlar ölçüsünde talep ediyorsa, bunun reddi nezaketsizliktir, adeta. Bulunduğumuz şehirden kitap talep ettiğimiz bir büyükşehir belediyesi, " Mevzuat gereği şehir dışına kitap gönderemiyoruz." derken, diğer iki büyükşehir belediyesi de, "A.Ş." olarak gösterdikleri ticarî kuruluşlarına dikkat çekerek, özel olarak gösterdikleri Şehir Araştırmaları Merkezi'nin bu haktan yararlanmasının mümkün olmadığını belirtmiş, sadece kamu kuruluşlarına ücretsiz kitap göndereceklerini dile getirmişler.
Bizim senelerdir Şehir Araştırmaları Merkezi kurma düşüncemiz olduğu için her ile ait en az üç-dört kitap temin etmişliğimiz, "Özel Yayınevi" şeklinde kurumsallaşan kimi belediyelerin yayınlarının temin edilmeyişinden doğan eksikliği tamamlamıştır. Yüzlerce şehir konulu kitap da özel yayınevlerinden ücreti mukabilinde satın alınmıştır.
5- Kimi belediyelerden aldığımız cevap, büyükşehirlerden farklı olmuştur. Gönderilen mütevazzı yayınlar, CD, broşür ve bir-iki kitaptan oluşmuştur. Bu dahi, bir araştırmacı olarak bizi memnun etmiştir. Çam sakızı çoban armağanı sayılabilecek bu çalışmaları, yüzlerce kitaba değişmemiş olmamzın kendince manası vardır. Bu çalışmalar, herkese takdim edilebilir, herkese faydası olabilecek, vatandaş arasında ayrımı ortadan kaldıracak ölçüde ve fazlaca masrafı olmayan nitelikte tanıtım yayınlarıdır. Belediyeyi maddî açıdan zora bırakmaktan uzak, tanıma ve tanıtma amacını ön plânda tutan bu yayınlar takdire şayan biçimdedir.
6-Belediyelerden kimi zaman yayınların istendiği ilde bulunmak da kişiye yayınların gönderilmesini etkilemektedir. Bulunduğumuz şehrin ismi geçince bazen bu yayınların gönderilmesinden imtina edildiği görülmüştür. e-mail gezintilerinde görülen ifadeler, ya bizim halden anamadığımızı gösterir ya da muhattab bildiklerimizin farkıl anlayışlarla hareket ettiğinin bize yansımasıdır.
Özetle söylemek gerekir ki Şehir Araştırmaları Merkezi düşüncesi, zaman içinde gerçekleşmesi için çaba harcadığımız ve bu yolda elli civarında makale kaleme aldığımız bir husustur. Bulunduğumuz şehrin ülkenin dört bir yanında açılmasını arzuladığımız Şehir Araştırmaları Merkezi'ni menfî tarzda etkileyeceği hususunda kimse kanaat belirtemez. Bizim yayınlanmış makalelerimiz yanında basımı tükenmiş kitaplarımız da bulunmaktadır. Konferans-sempozyum olmak üzere birçok etkinliğe-faaliyete katılmış biri sıfatıyla Şehir Araştırmaları Merkezinin ülkenin dört bir yanına kurulmasına çaba harmaya devam edeceğiz. Bazen referans gösterdiğimiz makalelerimizin yayınlandığı sitelerden habersiz kimi kültür-sanat yetkilileri bilmelidirler ki bu makalemizin yer aldığı ülkemizin seçkin Yazar Birliği'ni bilmemeleri o görevi hakkıyla ifa etmediklerinin işaretidir.
Beş seneyi aşkın zaman içinde gerekli kolaylığı gösteren ve Şehir Araştırmaları Merkezi düşüncemizi örnek alan kimi yetkililer de bulunmaktadır. Biz, Şehir Araştırmaları Merkezi kurulduğunda kendilerini aralardaki mesafe uzak da olsa bir teşekkür belgesiyle unutmayacağız, mesafeden doğan engelleri ortadan kaldırmak için. Çünkü vefa, sadık insan olmanın ifadesidir. Şehir Araştırmaları Merkezi, ahde vefanın bir yerde tescilidir.
Şehrini seven insanın, katlanmayacağı sıkıntı yoktur. Bu sebeple Diyarbakır'da Şehir Araştırmaları Merkezi'ni öncelikle tek başımıza kurmaya çalışıyoruz. Bu yetmmeiş olaca ki 80-Seksen şehrimizi de içine alan İl İl Şehir Kitaplığı'nı tesis etmek istedik. Gelen her insanın kendi memleketinin hasretini dindirebileceği, kendisinden bir parça bulacağı ve emsali olmayan bir merkez. Neden bunca sıkıntıya katlandığımızı ve özellikle Şehir Araştırmaları Merkezi üzerinde durduğumuzu anlatabiliyor muyuz? Seksenbir ilin bir arada bulundurulduğu, buluştuğu, buluşturulmak istendiği bir Şehir Araştırmaları Merkezi'ne çıkardığı kitapları göndermekten imtina edenler, sadece bu merkezin yaşadığımız şehirde kurulacağı için mevzuat hazretlerini kendince yorumlayanların aynaya bakmalarının zamanı gelmedi mi?
Biz, seksenbir ili buluşturmaktayız, kendi imkanımızla; her ilden üç-dört-beş kaynağı bir araya getirerek. Bizim gücümüz seksenbir ili tek bir merkezde buluşturmaya yetiyor, ayrım yapmaksızın ve kimseyi suçlamaksızın. Biz, bizden kendi şehrimizi tanıtan yayınları esirgemedik, hiçbir zaman; yayın isteyen kurumlara da kendi harcamamızla kaynak temin ettik. Fakat biz kimi büyükşehir belediyeleri gibi davranmadık, davranmamız imkan dışıdır, sahip olduğumuz vasıflar ve erdemimiz buna izin vermez. Elbette bundan belediye başkanlarının kesinlikle haberleri olamaz. Nihayetinde bu yazımız, hata içinde bulunanlardan birini bile ıslah etse bu bizim için mutluluk kaynağıdır.
Sonuç
: Seksenbir ili mütevazzı, sade bir çatı etrafında, kitaplıklarla bütünleştirmek, şehirleri aynı potada eritmek, kardeşlik duygusunu pekiştirmek, ne zaman suç oldu?
Yarım asra dayanan ömrün bu aşamasında halen anlayamadığımız, bu öfkenin, kinin, ihtirasın kime ne faydası olduğudur...
Şehir Araştırmaları Merkezi'nin açılışından önce hedeflediğimiz seksen ilin valisini ve belediye başkanını makamında ziyaret etmektir, her ilin tarihini doğal güzellikleriyle resmetmektir. Bu merkeze kaynak göndermekten imtina edenlere de bir adet "Şehir Araştırmaları Merkezi" konulu çıkacak kitabımızı hediye etmek, başlıca görevimiz olacaktır.
Unutmadan söylemek gerekir ki bu merkez kurulduğunda biz emekli olacağız ve bu merkezi ticarî kaygılardan uzak, kendi kendisine yeten gönüllü şehir sevdalılarının katkılarıyla ayakta tutacağız. Elbette buna ömrümüz yeterse!..
14.02.2013
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.