• İstanbul 16 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 13 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 13 °C
  • Bursa 15 °C

Serdar Demirel'den: Dili korumak, tasavvuru korumaktır

Serdar Demirel'den: Dili korumak, tasavvuru korumaktır
İnsan tasavvur dünyası ya dinîdir ya seküler ya da bu ikisinin sentezi. Bir milletin konuştuğu dil, tasavvur dünyasının rengini yansıtır.

Tamamıyla bir sosyal mühendislik projesiydi yapılan. Batılılaşmayı hızlandırmanın ve sonrasında onu toplum idrakinde içselleştirmenin en kestirme yolu buydu, bu nedenle tercih edilmişti.

Bugün üniversite mezunlarımızın dahi 50 yıl önce yazılan metinleri anlamakta zorluk çekmesini (yoksa anlamaması mı demeliydim?) dünyanın hiçbir yerinde anlatamazsınız. İngilizlere, Fransızlara, Almanlara veya Araplara, Maleylere toplum olarak iki kuşak önceki dedelerimizin yazdıklarını anlayamıyoruz acı gerçeğini anlatmayı bir deneyin derim.

Bunu bizzat kendi tecrübelerimden biliyorum. Farklı coğrafyalardan kaç insana anlattıysam anlamakta zorluk çektiler çünkü.

Toplumsal hafızadan bahsediyorum. Bu hafıza kendisini en çok da kullanılan dilde gösterir. Dilde yapılan devrim toplumsal hafızamızı tahrif etti. Sonuç olarak kısmen şizofrenik bir toplum hâlini aldık. Buna direnenler oldu elbette. Ancak dil ve harf devrimi ile hedeflenen önemli ölçüde başarıldı.

Bu olanlardan sonra bugün ne yapacağız? Toplumun içselleştirdiği yeni dile bigâne kalmak mümkün mü? Toplumun kullandığı dili kullanmayacak mıyız?

Bütün olanlara rağmen elbette toplumun konuştuğu dille konuşacağız. Konuşacağız ama bunu yaparken iki şeye de dikkat edeceğiz.

İlki, unutturulmuş ve özellikle de yeni dilde tam karşılığı olmayan kavramlarımızı yazı ve konuşma dilinde tekrar ihya edip kullanmak. Düşünceyi derinleştirmek için bu şart. Fikrin asâletini ve İslâm'la ilişkisini sürdürmek için de elzem.

İkincisi, 'dil üzerindeki tahrif farklı vasıtalar üzerinden hâlâ devam ediyor'. Bu gerçeği unutmamak ve unutturmamak. İslâm dünya görüşünün muarızlarının surda gedik açma sadedinde sürekli uydurma kelime ve kavramlar icat edip varolanları da elimizden almalarına izin vermeyeceğiz.

Bir dil uzmanı değilim ben. Meseleyi uzmanlarının gündemine sokup yol göstermelerini sağlamak gerek. Çünkü unutuyoruz. Zaman zaman yazıp konuşurken farkında olmadan entelektüel despotizme yenik düşüyoruz. Sağlıklı olan, yeni dille medeniyet dilimiz arasında hakiki geçişler yapmanın imkânlarını onların bize göstermesidir.

02.12.2012 Yeni Akit

Bu haber toplam 494 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim