• İstanbul 15 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 14 °C

Seyfettin Erol'dan: “İslamsız Dünya” Projesi’ne “İhvan Ayarı” mı?

Seyfettin Erol'dan: “İslamsız Dünya” Projesi’ne “İhvan Ayarı” mı?
Aslında, gündem müsaade etmiş olsaydı bugün Güney Kafkasya eksenli son gelişmeleri Rus dış politikasında “Yakın Çevre” ve Putin’in Azerbaycan ziyareti bağlamında değerlendirmeye devam edecektim; fakat olmadı.

Mısır’da, İhvan bağlamında yaşanan son gelişmeler, bunun son göstergelerinden birini oluşturuyor. Öze dönüşün ve yeniden dirilişin önemli kalelerinden biri olan Mısır, 11 Eylül sonrası hız kazanan “Yeni Haçlı Seferleri”nden biri ile tamamen teslim alınmak isteniliyor, hem de kendileri tarafından tek bir kurşun atılmadan.

Bir diğer ifadeyle, on yıllara dayalı dip dalganın (halk hareketlerinin) artan gücü, içerideki dalgakıranlarla etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor!

***

İhvan, bu noktada sadece içerideki bir güç mücadelesinin değil, aynı zamanda “Arap Baharı” ile ivme kazanan bağımsız bir İslam dünyası arayışının önüne geçme ve bu oluşumları başarısız gösterme politikasının da bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.

Bu da bizi oyundaki temel kurguya götürüyor ve İslam dünyasına yönelik nasıl bir “kirli oyun” oynandığını, Mısır ya da İhvan üzerinden örtüşen yerel, bölgesel ve küresel çapta çıkarlar ittifakının farklı hesaplara, beklentilere rağmen nasıl ortak bir zeminde buluşabildiğini bizlere gösteriyor.

***

Daha somut bir ifadeyle, Batı ve İsrail ile ortak bir noktada buluşabilen bazı Arap rejimlerini ve onların arka planını ortaya koyuyor ve burada sadece “bağımlılık”, “bağımsızlık” ya da “uyduluk” ile ifade edilemeyecek bir takım “ince-hassas” hususlara-ilişkilere dikkatleri çekiyor.

Bu da en bariz şekliyle “taban” ile “tavan” arasındaki “doku uyuşmazlığı” olarak karşımıza çıkıyor. Yani, “suni-yapay” anlayış ve oluşumlara karşı Hak ve hakikate dönüş ve başlatılan “direniş”!

***

Nitekim İhvan ile özdeşleşmeye başlayan direniş hareketi, bünyenin artık bu tür yapıları kaldıramayacağıyla ilgili verdiği sinyallerin alana yansımış somut bir göstergesini oluşturuyor.

Bir diğer ifadeyle, İslam coğrafyası aslına dönmek istiyor ve görünen o ki, İhvan ya da onu iktidara taşıyan “Arap Baharı”, burada arı kovanına çomak sokmuşa benziyor. Bu ise, küresel anlamda dengelerin alt üst olacağı yeni bir süreç anlamına geliyor ki, meselenin bam telini de zaten burası oluşturuyor.

***

Böyle bir olasılık ise, hiç kuşkusuz, küresel anlamda bir kırılma demektir ki, güç kaybı yaşayan Batı’nın ve hatta yükselişe geçen “İslamsız Doğu”nun üçüncü bir güce müsaade etmesi pek mümkün görünmüyor.

Bunun için de, BM zemini dahil olmak üzere tüm platformlarda örtülü işbirliğine girmekten kaçınmıyorlar ve İslam dünyasının kan kaybını adeta teşvik ediyorlar. Yetmediği yerlerde ise, farklı araçları devreye sokuyorlar.

***

Buna, Batı dünyasının İslam coğrafyasında radikalizmin doğuşuna hazırladığı zemin ve bir tehdit olarak ön plana çıkardığı bir takım radikal örgütler de dahildir. Dolayısıyla, oyunun temelinde kontrol altına alınmış, siyaseten hiç bir iddiası bulunmayan bir İslam dünyası inşası düşüncesi yatıyor.

“Mısır’dan sonra sıra Türkiye’ye gelebilir” açıklaması bu yüzden oldukça önemli. Çünkü bu projenin önündeki asıl tehdit olarak Türkiye görülüyor; içinde bulunduğu bunca karmaşa ve bir takım sıkıntılara rağmen!

19.08.2013 Milli Gazete

Bu haber toplam 515 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim