Filistin’de yaşanılan son gelişmeler üzerinden bir değerlendirme yapan Bıyıklı Müslümanlar olarak her zamankinden daha çok üstadı anlamaya ve fikirlerinden yararlanarak yeni bir yol haritası çıkarmaya ihtiyacımız var diye konuştu.
Üstadın düşünce dünyasına değinen Bıyıklı şöyle konuştu:
‘’Sanatı ve düşüncesiyle bir devre mührünü vuran müstesna bir şahsiyet Sezai Karakoç. Türk milleti, Sezai Karakoç’tan sonra yazdığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi yazan sıfatını yakıştıracak bir adam bulmanın hasretini çok çekecek gibi görünüyor. Cumhuriyet döneminde bu sıfatı hak edecek birkaç isimden birisi oldu.
Sezai Karakoç, bir çağ okuyucusudur. Yaşadığı çağı geçmişin aydınlık yordamıyla ve geleceğin fecir vaktine, ışıyan yüzüne bakarak okuyan bir şair, bir düşünürdür. Çağdaşları içinde korkuya, telaşa, endişeye kapılmadan, büyük bir özgüven içinde fakat aynı zamanda kibre yenilmeden, hırsa galip gelerek ve öfkesini bile terbiye ederek zamanı okuyan belki de tek isimdir o.
Karakoç’un düşüncesinde, dilinde, sanatında hiçbir komplekse yer yoktur. Çünkü büyük bir millete mensup olduğunun bilincindedir her zaman ve bu büyük milletin “bir kere daha yapabileceğinden” hiçbir kuşkusu yoktur.
Şunu da özellikle belirtmek gerekir ki çağını iyi okuyan adamı, çağı iyi okuyamadı. Bu da apayrı bir gerçektir. Siyasetimiz de akademimiz de henüz Karakoç’un düşünce dünyasından hakkıyla istifade edememiştir. Adına henüz bir kürsü kurulamaması çok acıdır.
İslam dünyasının aydınlarının Karakoç’un fikirlerinden haberdar olmaması da daha yapılacak çok işimiz olduğunun bir göstergesidir. Diriliş mimarının bizim sıradan anmalarımıza ihtiyacı yoktur ama İslam milletinin onu okumaya anlamaya ihtiyacı vardır. Ülkelerimiz işgal edilmeye şehirlerimiz yakılmaya çocuklarımız canlı yayınlarda bombalanmaya devam ederken bu zilletten kurtuluşun reçetesini izzet sahibi bu insan hayatı boyunca haykırmıştır.
Bedeni göçse de dipdiri düşünceleriyle yarınları da besleyecektir. O bize muazzam bir davayı miras bırakmıştır. Davası birlik davasıdır. Müslümanların birliği ve dirliği için ömrünü vakfetmiştir. Bir konuşmasında şöyle demiştir:
"Bin yıllık ömrüm olsa, ömrüm boyunca konuşmam ve yazmam nasibimde varsa, hep Müslümanların birleşmesinden, bir araya gelip şuurlu birliklerini oluşturmalarından bahsederim. Bundan bıkmam ve yılmam. Çünkü: bundan daha büyük bir dava bilmiyorum.’’ Dirilişi kuşanıp emperyalistlere karşı direnişe geçemezsek geleceği kurmamız zorlaşacak.
O bizim toplanmamız toparlanmamız için son nefesine kadar ısrarla ve inatla yazdı ve konuştu konuştu ve yazdı. Vazifesini hakkıyla yerine getirdi. Şimdi bizler onun fikirlerini yeni nesillere aktarmak anlatmak ve aziz hatırasını yaşatmakla yükümlüyüz. Aziz ruhu şad olsun’’
Anma programı Şiir yorumcusu İbrahim Sadri’nin Sezai Karakoç şiirlerini okumasının ardından sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.