Bir haftalık Umre ziyaretimizin sonuna geldiğimizde söyleyeceğim odur ki; “Allah’ın Evi”nin dışında her şey gidici. Burada her şey gidiyor. Bulutlar gelip bulutlar gidiyor, kuşlar gelip kuşlar, Hacılar gelip Hacılar gidiyor. Bebeklerle cenazeler, bayraklarla bayraklar, kıtalarla kıtalar, renklerle renkler, gençlerle yaşlılar... Hepsi bir yandan gelip, diğer yandan gidiyor. Geçen sene çekirgeler konardı Kabe’nin bedenlerine, misal bu yıl çekip gitmişler, yerlerine kelebekler gelmiş. Dağlar bile gidiyor Mekke’de. Sabahtan akşama, geceden sehere, tepeler, vadiler, geçen yılki sahra bedevilerinin beslediği develere kadar, her şey gidiyor burada...
Revaklarla ilgili haber geçmemi isteyen arkadaşlarıma henüz Mekke’ye gelmezden evvel bu konuyla ilgili bir yorgunluğa girmeyeceğimi söylemiştim. Çünkü buraya taşıyarak getirdiğiniz tüm tartışmalar, ciddi bir gönül yorgunluğuna dönüşüyor. Bir münazara yükü olarak sosyoloji, arkeoloji, duanızın yerini her an daraltıp nefesinizi kesebilir burada. Yine de fazlaca ağıra kaçmadan haber vereyim: Evet revaklar da gidiyor...
Yazının devamı için : http://haber.stargazete.com/yazar/mekkede-imha-ile-ihya-arasinda/yazi-729691































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.