• İstanbul 15 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 10 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

Sibel Eraslan'dan: Oskar: Altın, çıplak ve erkek

Sibel Eraslan'dan: Oskar: Altın, çıplak ve erkek
Arkadaşlarım İhsan Kabil ile Alin Taşçıyan dururken, sinema bana düşmez. Ama tasarımın olduğu her yerde siyaset kurgusu da vardır.

Yönetmenin diğer ciddi handikapı ise “bakıcı” üzerinden... Yoksul ve dindar, geleneklerine bağlı Raziye, eleştirmenlerin ifadesiyle İran’daki rejimi korumak görevini üstlenen cahil, yoksul, dini bütün ama yeri geldiğinde içten pazarlıklı halkı simgeliyormuş... Burada da “sınıfsal” anlamda açık itibarsızlaştırma’yı hissetmemek imkansız...

Ve zavallı Simin! Kapağı Amerika’ya atmak; onun üzerinden kurgulanmış. Raziye yoksul ve eğitimsiz rejim taraftarlarını simgelerken, Simin aydın ve etkin rejim muhaliflerinin resmini çiziyor. Şaşırtıcı olansa iki karşıt kimliğin, “kadın” üzerinden kurgulanması. Tasarımda öne çıkmayan asıl kudretli “ayrılığın”; kadınla erkek arasında değil, bilinçli olarak kadınla yine kadın arasında geçirildiğini söylersem, feminist bir eleştiri mi yapmış olurum? Asgari’nin ustaca gözden kaçırdığı aslında budur. Veya bilinçaltı mı desek?

Bir Ayrılık” filmindeki herkes yalan söylüyor...

Buna yönetmen Ferhadi’yi de ekleyebiliriz... Hastalar ve yaşlılar üzerinden ırkçılığı... Yoksul ve dindarlar üzerinden, seçkinciliği... Kadınlarla kadınlar arasından “kadının fitne oluşu” öğretisini gizli gizli ördüğü için...

***

Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Siyamend ile Keje’lerden... Nadir ile Simin’e geçiş serüvenimiz, Doğu’ların hikayelerini yitiriş mecrası üzerinden de okunmalı. Batı’lara öykünme veya yabancılaşma gibi ezberlerden sözetmiyorum. Sinema dediğimiz endüstriyel dilin yolaçtığı küresel atomizasyona dikkatinizi çekmek istiyorum. Prof. Edibe Sözen’in aynı anda “hem global hem de yerel” dediği paradoks da böyle bir şey zaten... Bizde kederlerle yüklü ve ismi “cüda” olan şey, global beyazperdeye, havada asılı kalmış, sonuçsuz bir “boşanma davası” olarak yansıyabiliyor...

Yerelde: “Allahtan gelen sınav olarak sabredilmesi” değerli görülen şey...

Globalde: “Yaşam kalitesini düşürdüğü için derhal sonlandırılması gereken” bir yüktür...

Acı olansa: Sizin bu ikisini, aynı anda ve birlikte hissediyor oluşunuz, kalbinizin bölünmesidir...

Bu seküler mikser hepimizi paramparça ediyor... Hangimiz bu filmin içinde değiliz? Mecnun görse ağlardı halimize...

02.03.2012 Star
Bu haber toplam 559 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim