Ey Can!.. İstemezdim, bu konu hakkında yazmayı ve bu konu hakkında yazılanlara bakınca istemeye istemeye yazdığımı bilmelisin. Çünkü oldukça kirliliğe bulaştırılan yönetim tekniklerine isim olan siyaset, bizde günübirlik işlerle sınırlı, günü kurtarmaktan ve erki elinde bulunduranların kendilerini lâ-yûsel sanmalarından öte bir mana ifade etmiyor, açıkçası.
Ey Can!.. İnsanına rahat yüzü göstermeyen, insanını aşağılayan, küçümseyen, halkını bilgisizlikle suçlayan, tarihine, kültürüne özellikle inancına mugayyir vaziyet içinde bulunan siyaset anlayışımız (!), son iki yüz senedir, halka rağmen iktidar olmanın keyfi içinde, memleketi bir mutlu azınlık eliyle yönetme ve bu yönetme yetmezmiş gibi kendilerinin yaptıklarını taklid edenleri de hor görme, halkı rencide etmeyi marifet bilme, mukallid olmaktan öte bir iş yapmama, halkın inanç değerleriyle istedikleri gibi oynama biçiminde nevş u nema göstermektedir.
Ey Can!.. Bilmektesin ki biz, insanlığa ve erdeme saygıyı esas alan ve bu doğrultuda yaşamını şekillendiren, dünya hayatımızı bu tarzda şekillendirmek isteyen, eli kalem tuttukça yazmaya çalışan, hiç bir zümreye bağımlı olmaksızın sadece doğrunun takipçisi, hak olanın yanında bulunmayı esas alan, çirkinlikten uzak, defolu düşüncelere sıcak bakmayan, tarihten, inançtan, kültürden yana varlığının idamescisi, yeryüzünde haksızlıkların önüne gücü oranında fikren karşı çıkan, her insanın yaşama hakkının olduğunu, insanların açlıkla imtihan edilmenin sefil, yer altı ve yeryüüz kaynaklarının işgallerine nerede olursa olsun dik duruş sergileyen ve bu esnada zengin oma hevesleriyle insanlığı ölümle tehdid eden her düşünceyi lanetleyen, inancı, dili, milliyeti, rengi ne olursa olsun, ona Allah'ın bahşettiği dünyada en değerli nimetlerden hayatın kutsal olduğunu belirten, yeryüzünde her canlının yaşama hakkının mukaddes olduğunu belirten geleneğin takipçisiyiz.
Ey Can!.. Yeryüzünü kim kana buluyorsa, bun insanlık katilleri kim olursa olsun, elimizle olmazsa dilimizle dilimizle onları uyaramazsak kalbimizle kendilerinden buğzetmesini, Hakk'a açık ellerimizle hakkı yenen, ezilen, zulme uğrayan kim olursa olsun, onun yanında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Deryada damla misali, biz omazsak, bizi takip ednelerin, mirasçılarımızın bizim izlediğimiz yoldan geleceklerini bilmekteyiz.
Ey Can!.. İnsanın huzurunu, mutluluğunu, barış içind eyaşamasını, hak ve adalet üzere bir ömür sürmelerini istemeyen her siyasî anlayış, Hakk'a ve dolayısıyla insanlığa savaş açmış demektir. Bu anlayış içinde bizim eli kalem tutanların yapacağı yazmaktan başka ne olabilir?
Ey Can!.. Ahlâkı kendisine göre biçimlendiren, inanışları kendisine göre yontan ve şekillendiren, tarihi kendisine göre yorumlayan, kendisindne başka kimseye hayat hakkı taınmayan, çağın nemrudî ve firavunî her saltanatı kurmuş olduğu sistemlerle bu saltanatların yıkılmaması ve devamlılığı için elinden gelen herşeyi insanlığın barışı ve huzuru adfına yaparken, sadece kendi insanının mutluluğunu esas almakta, diğer milletleri, halkları kendisine hizmetkâr-köle biçiminde düşünmektedir. ileride sadece dünyada kendilerinin yaşaması için diğer milletleri yeryüzünden silme plânları yaparak, yerüstü ve yeraltı kaynaklarını tüketme hakkının sadece ve sadece kendisinde olduğunu belirtecek bu anlayış ve takipçileri karşısında bilmen lazım gelir ki bu dünyanın sahibi, aynı zamanda kâinatın da sahibidir.
Ey Can!.. Hakkın gelmesiyle kendisine biçtiği tüm gömlekleri eskiyen batıl anlayış, tekrar eski ihtişamlı günlerine dönmenin hesabını yaparken, yeryüzünü cehenneme dönüştürerek, cennete müstahak olanların kendileri olduğunu belirteceklerdir. Üçüncü Cihan Harbi'nden çekinen ve siyasetini, İnsanlığı ölümle, açlıla terbiye sanatını (!) kapalı kapılar ardında icra edenlerin bilmesi gereken en önemli husus, tarihte eşi benzeri az olmayan bu sapkın anlayışın ve anlayışların eninde sonunda yüzyüze geldiği husrandır, yılıştır, yok oluştur, tükeniştir.
Ey Can!.. Hakk'a bağlılığın ölçüüsnde sadece hakikatten, doğrulardan, güzel olandan yana bir siyaset ve ahlâk anlayışı olmadıkça yeryüzünde rahatlık olmayacaktır. Ellerimiz, havada beklerken temennimiz, isteğimiz gönlümüzden geçen beşerin her türlü bu tarz şeytanî, nemrudî, firavunî anlayışlardan zarar görmemesidir.
Ey Can!.. Sıhhatimiz el verdikçe seninle mektuplaşmalarımız devam edecektir. Yalnız bir hatam, yanlışım olduğu vakit, beni uyarmanı , ihtar etmeni isterim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.