Peki konsolos bu keyfi uygulamayı nasıl yapabiliyor? Dışişleri mensuplarının vesayetçi geleneğine dayanarak yapıyor bunu. Ve vatandaşı karşısında hazır ola geçirip İstiklal Marşı okutuyor. Askeri vesayet azaldı derken, anlayacağınız Dışişleri personelinin vesayet sistemi sürüyor.
Halbuki "monşerler artık halay çekmeye başladı" başlığıyla haberler yayımlanmıştı. Ceketlerini çıkartıp halay çeken büyükelçi resimleri gazetelerde yer almıştı. Demek ki halay çekmekle halka yakın olunmuyor. Halay çekmekle halka hizmet farklı şeyler. Halayı siyasetçiye şirin görünmek için çekmişler, vatandaşı hor gören uygulamaya devam ediyorlar.
Hemen belirtelim... Bu tuhaf uygulamayı halen görevde bulunan konsolostan iki önceki konsolos yapıyor. Herhalde şimdi elçi olmuştur. Dışişleri mensuplarının yurtdışındaki vatandaşlarımıza yaptığı bu keyfi uygulamalara bir son verdirelim artık. Aksi takdirde hangi referandumu yaparsanız yapın, halkın seçtiği hükümetlerin halka hizmetini engelleyen vesayet rejimi sona ermeyecek.
12.01.2012 Sabah































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.