• İstanbul 24 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 24 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 20 °C
  • Şanlıurfa 25 °C
  • Trabzon 24 °C
  • Gaziantep 23 °C
  • Bolu 17 °C
  • Bursa 22 °C

Sulhi Ceylan: Duygu Sarmalı

Sulhi Ceylan: Duygu Sarmalı
İnsan, öncelikle bir duygu varlığıdır. Akıl, genellikle ikinci sırada kendine yer bulur. Duygular, bir şekilde aklın önüne geçer.

 Akıl da, daha sonra yaptıklarını kabullenmenin ya da gerekçelendirmenin derdine düşer. Evet, insan en çok kendini kandırır, demiş oldum böylece.

Bir duygu varlığı olarak insan, bu özelliği sebebiyle robotlardan ayrılır. Aklın katılığı ve kıyıcılığını bu şekilde baskılar. Yenilgi ve dahi hatalarını, duygunun hazzı sayesinde kabullenir ya da üzerine başka bir elbise giydirerek görmek istediği şekilde görür. Her hâlükârda insan sürekli karar alma mevkiinde olduğu hayatına, duyguları ile neşe ve pişmanlıklar katar. Aklın sıkıcılığını böylece yendiğini düşünür.

Teoman Duralı, duygunun şemsiye bir kavram olduğunu, birçok dilde heyecanla karıştırıldığını söyler ve duygulanmayı; herhangi bir dış etkinin (insanın) üstünde yarattığı etki, beni içten içe ele geçirişi ve fethedişi olarak tanımlar. (Kutadgubilig Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü, 1. Baskı, 2013, s: 483-486) O halde duygu, insanın üzerinde güç sahibidir. Arzuladığı neyse, insanı onu yapmaya zorlar. Aklı baskı altına alıp, insan vücudunu ele geçirir. Tabiri caizse insan vücudunu fetheder. Hem ayartıcı hem de etkileyicidir. İnsan da bu etkilenmeye teşne yani meyyaldir. Çünkü her etki, etki gücü ve alanında uygun hedefleri kollar. İnsanın duygularının esiri olması kendinin esiri olması, kendi duygularının kollarında huzuru aramasıdır. Sorun ise duyguların yaşanmasında değil. Sorun, duyguların bir kontrol mekanizması olan akıl tarafından denetlenmesinin gerekip gerekmediğinde saklıdır. Mesela merhamet, son derece insani bir duygudur. Yerinde ve dozunda olmak kaydıyla ama. Mesela savaşta merhamet yenilgi doğurur, bir seri katile merhamet etmek, katilin yaptığı fiilin kötülüğüne gölge düşürür. O halde mesele duyguların zamanını ve oranını doğru şekilde ayarlamak. Burada ise insanın önünde irade terbiyesi kapısı açılır.

Devamı: https://edebifikir.com/deneme/duygu-yogunlugu.html

Bu haber toplam 328 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hayrettin Durmuş: Buhranlarımızın Kaynağı10 Eylül 2024 Salı 11:35
  • Sulhi Ceylan: Arkadaş10 Eylül 2024 Salı 11:33
  • Fatma Güneyin: Gazze’ye Mektup10 Eylül 2024 Salı 11:31
  • Musa Kazım Arıcan: Filozofça bir hayat: D. Mehmet Doğan09 Eylül 2024 Pazartesi 15:52
  • Muhit İsmail Heniyye ve D. Mehmet Doğan Dosyasıyla Raflarda09 Eylül 2024 Pazartesi 13:06
  • Erdal Çakır: Sevmek07 Eylül 2024 Cumartesi 13:53
  • Müslüm Yıldırım: Yaz Mevsimi06 Eylül 2024 Cuma 13:30
  • Nurettin Topçu'nun 'Ahlak' kitabından 50 alıntı05 Eylül 2024 Perşembe 11:27
  • Farabi'nin kaleminden Erdemli Şehir03 Eylül 2024 Salı 11:22
  • Bilinmeyen yönleriyle Fuat Sezgin29 Ağustos 2024 Perşembe 15:54
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim