Tahrip edilen tabiattan âdeta tecrit olunan, beton apartmanlarda; kuşlardan, karıncalardan, ağaçlar ve çiçeklerden mahrum yaşanan, gökyüzünden habersiz zamanımızda; bu can/ruh sıkıcı vaziyetten halâs olabilmemiz için yeniden kitabımıza, peygamberimize, aziz ecdadımıza yönelme/irtibat ihtiyacımız aşikâr. Atalarımız “zararın neresinden dönerseniz kâr orada hazırdır” demişler. Evlatlarımızın, torunlarımızın daha insani bir dünyada yaşayabilmesi için, zihinlerimizin ve gönüllerimizin inşirah bulması icap ediyor.
Ve’l asr suresi Kur’an-ı Kerim’in kısa fakat manası uzun surelerinden birisi. Küreselcilerin bir çok insanı irade, şuur ve idrakten azade/robotize hale getirdikleri bir zamanda yaşıyoruz. Başarılı görülmek için sadece harcamak kâfi geliyor, kullanmak ihtiyacın karşılanması şart değil. Hacet-i asliye kavramı / mefhumu unutulmuş. Geçim darlığı, asgari ücrete mahkûm insanların ne yapacağı onların umurunda değil.
İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in Safahat’ı bir bakıma Kitap-Sünnet şerhi olarak da okunabilir. Zaten Akif gibi âlim, ârif, âşık zat-ı şeriflerin kitap-sünnete uymaz kelâm etmeleri / yazı yazmaları mümkün değil. Safahat’ın bir yerinde Asr suresine atıfta bulunur. Mehmet Akif’in yakın dostu Balıkesirli muhkem ve müstakim âlim Hasan Basri Çantay merhumun (v.1974) Kur’an-ı Hâkim ve Meali Kerim adlı 3 ciltlik tefsir-meal eserinden, bu sürenin mealini ve izahları aynen nakledelim:
«El-asr» sûresi
Bismilahirrahmanirrahim
1- Andolsun asra ki,
2- Muhakkak insan kat’î bir ziyandadır.
3- Ancak îman edenlerle güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar, bir de birbirine hakkı tavsiye, sabrı tavsiye edenler böyle değil (Onlar ziyandan müstesnâdırlar)
Devamı: https://www.sadeimge.com/2024/08/05/sure-i-vel-asr-orhan-alimoglu/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.