Gayrimeşru!
ERGENEKON davasındaki kararlara tamamı doğruymuş ya da tamamı yanlışmış gibi bakmak, hukuki değil siyasi bir tavırdır.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun “bu mahkemeler gayri meşrudur” diye konuşmasını tasvip etmek mümkün değildir; hukuki karşılığı olmayan öfkeli bir siyasi beyandır.
Mahkemenin taraflı olduğunu, adil yargılama yapmadığını ileri sürebilirsiniz. Bu eleştiriler üzerinden yürünecek “hukuk yolları” vardır; Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM...
Fakat “gayrimeşru” iddiasının hukukta karşılığı ve yürünebilecek bir yolu yoktur.
Hatta CHP büyük çoğunlukla iktidara gelse bile “bu mahkemeler gayrimeşrudur, kararları geçersizdir” diye kanun çıkaramaz, hukuk devletinde hayal bile edilemez.
RAUF ORBAY ÖRNEĞİ
Tek Parti rejiminde bile yapılmadı böyle bir şey. İsmet Paşa, Cumhurbaşkanı olduğunda, devrimler döneminde haksızlığa uğrayan Milli Mücadele liderlerini sisteme kazandırmak istedi. Amacı, devrimler döneminde oluşan çok sert kutuplaşmayı yumuşatmaktı. Doğru bir yaklaşımdı bu.
1926’da İstiklal Mahkemesi tamamen haksız ve tamamen siyasi bir kararla Milli Mücadele liderlerinden Rauf Orbay’ı on yıl ağır hapse mahkûm etmişti. 1939’da İsmet Paşa, Rauf Bey’e parlamento üyeliği önerdi. Rauf Bey suçsuzluğunun onanmasını istedi. O zamanki “Milli Şef” rejiminde bile, İstiklal Mahkemesi’nin bu kararını geçersiz sayacak bir kanun çıkarılmadı.
Yazının devamı için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24473157.asp































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.