Tasavvufî Düşünce ve Anlatılar
İslam ile müşerref olan topluluklarda eski adet ve inanışlar, İslam akidesi ve tevhid anlayışı ile taban tabana zıtsa kesin şekilde yasaklanmıştır. Hüküm böyle olsa da toplumsal değişim tedricen gerçekleştiği için bazı âdet ve inanışların terk edilmesi yüzyıllar sürmüştür ki her ne kadar bu âdetler bütünüyle terk edilmiş olsa da öyle veya böyle geride tortuların, izlerin kaldığı olmuştur. İslam mülkü genişlerken sûfiler fethedilen topraklarda insanların İslam ile karşılaşmasına, gönüllerinin İslam’a ısınmasına vesile olmuşlar, onların bazı alışkanlıklarını terk etmeleri konusunda da biraz daha müsamahalı davranmışlardı. Müsamaha deyince “Kolaylık göstermek, yumuşak davranmak, hatayı görmezlikten gelmek anlamındaki bu kelime, toplumsal yapıyı sarsıcı mahiyette olmayan hata ve kusurları hoş görmeyi ifade eder.[1]” Her ne olursa olsun asıl hedef, Kur’an ve sünnetle belirlenen ölçülerde İslam ahlâkıyla ahlâklanacak şekilde bütünlüklü bir zihniyet değişiminin gerçekleşmesidir.
Sadece gündelik alışkanlıkların, âdetlerin, inanışların değişiminde değil bunların tevarüs edilmesine aracılık eden anlatıların değişiminde de benzer durum söz konusu olmuştur. Eliade, kimi toplulukların bazı davranışları hangi sebeple devam ettirdiklerini araştırırken kutsal atalarımızın bize anlattığı hikâyelerden böyle öğrendik diye cevap verdiklerini söyler. Gündelik hayattaki uygulamaların kuşaklar boyunca devamlılığını sağlayan sebeplerden en önemlisi mitlerle ilişkili bu anlatılardır. Tevhidî ilke mitik olanın karşısında durur, ona meydan okur ve nihayetinde de mit ortadan kalkar. Ama başta da söylediğim gibi bazı kırıntıları kalır. Ne olarak kalır; masal olarak kalır, efsane olarak kalır, sembol olarak kalır motif olarak kalır. Eliade, masallar için mitlerin kırıntılarıdır diyor mesela. Eliade’nin masalları mitlerin kırıntısı olarak ifade ettiğini öğrendiğimde hatrıma Nasreddin Hoca’nın meşhur, yeni ay çıkınca eski ayı uzatıp şimşek, kırpıp yıldız yaparlar fıkrası gelmişti. Yeni bilgi ile karşılaşınca önceki bilgi evreni bütünüyle ortadan kalkmıyor. Mitostan logosa geçilse dahi mitos öyle veya böyle varlığını az çok devam ettiriyor.
Devamı: https://edebifikir.com/dosyalar/tasavvufi-roman-mumkun-mu-mumkunse-nasil.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.