• İstanbul 15 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 21 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 10 °C
  • Bursa 16 °C

Tasavvufî Roman Mümkün mü? Mümkünse Nasıl?

Tasavvufî Roman Mümkün mü? Mümkünse Nasıl?
Tasavvuf Konulu Romanlar dosyamızın son yazısını Yunus Emre Özsaray yazdı: “Tasavvufî Roman Mümkün mü? Mümkünse Nasıl?”

Tasavvufî Düşünce ve Anlatılar

İslam ile müşerref olan topluluklarda eski adet ve inanışlar, İslam akidesi ve tevhid anlayışı ile taban tabana zıtsa kesin şekilde yasaklanmıştır. Hüküm böyle olsa da toplumsal değişim tedricen gerçekleştiği için bazı âdet ve inanışların terk edilmesi yüzyıllar sürmüştür ki her ne kadar bu âdetler bütünüyle terk edilmiş olsa da öyle veya böyle geride tortuların, izlerin kaldığı olmuştur. İslam mülkü genişlerken sûfiler fethedilen topraklarda insanların İslam ile karşılaşmasına, gönüllerinin İslam’a ısınmasına vesile olmuşlar, onların bazı alışkanlıklarını terk etmeleri konusunda da biraz daha müsamahalı davranmışlardı. Müsamaha deyince “Kolaylık göstermek, yumuşak davranmak, hatayı görmezlikten gelmek anlamındaki bu kelime, toplumsal yapıyı sarsıcı mahiyette olmayan hata ve kusurları hoş görmeyi ifade eder.[1]” Her ne olursa olsun asıl hedef, Kur’an ve sünnetle belirlenen ölçülerde İslam ahlâkıyla ahlâklanacak şekilde bütünlüklü bir zihniyet değişiminin gerçekleşmesidir.

Sadece gündelik alışkanlıkların, âdetlerin, inanışların değişiminde değil bunların tevarüs edilmesine aracılık eden anlatıların değişiminde de benzer durum söz konusu olmuştur. Eliade, kimi toplulukların bazı davranışları hangi sebeple devam ettirdiklerini araştırırken kutsal atalarımızın bize anlattığı hikâyelerden böyle öğrendik diye cevap verdiklerini söyler. Gündelik hayattaki uygulamaların kuşaklar boyunca devamlılığını sağlayan sebeplerden en önemlisi mitlerle ilişkili bu anlatılardır. Tevhidî ilke mitik olanın karşısında durur, ona meydan okur ve nihayetinde de mit ortadan kalkar. Ama başta da söylediğim gibi bazı kırıntıları kalır. Ne olarak kalır; masal olarak kalır, efsane olarak kalır, sembol olarak kalır motif olarak kalır.  Eliade, masallar için mitlerin kırıntılarıdır diyor mesela. Eliade’nin masalları mitlerin kırıntısı olarak ifade ettiğini öğrendiğimde hatrıma Nasreddin Hoca’nın meşhur, yeni ay çıkınca eski ayı uzatıp şimşek, kırpıp yıldız yaparlar fıkrası gelmişti. Yeni bilgi ile karşılaşınca önceki bilgi evreni bütünüyle ortadan kalkmıyor. Mitostan logosa geçilse dahi mitos öyle veya böyle varlığını az çok devam ettiriyor.

Devamı: https://edebifikir.com/dosyalar/tasavvufi-roman-mumkun-mu-mumkunse-nasil.html

Bu haber toplam 419 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim