Tüm acziyetimize rağmen dünya telaşına kapılıp neleri görmüyoruz, onlara mercek tutmuş Sıddık Yurtsever. "Yarım Kalmış Bir Nehir" demiş bu dünyaya. Öyle fazlaca kaptırmayın coşkusuna, serinliğine. Bitecek elbet. Sevinçler de kederler de baki değil ve ölümle yaşamın tezat hâllerini, gerçekle düşün nasıl kardeş olduğunu anlatmış "Yarım Kalmış Bir Nehir"de.
İz Yayıncılık'tan çıkan eser Duman, Ve Kül olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Yazar bu adları öykülerde çizdiği insan portrelerini temsilen koymuş bana kalırsa. Duman ve kül insanoğlunun iki farklı hâlini yansıtıyor. Duman bölümünde altı farklı hikâye yer alıyor. Hikâyelerin hepsinde bu dünyanın hengâmesinde sıkışan insanların arayışları, bunalımları, çaresizlikleri anlatılıyor.
İkinci bölüm Ve Kül beş öyküden oluşuyor. Bu bölümde dünyanın faniliğini bilen, yarım kalan nehirlerin insanlarının küle dönmüş iç dünyalarını aktarıyor. Burada okur olayları izlemekten ziyade kahramanların zihninde dolaşıyor. Sıddık Yurtsever genç ve yeni bir öykücü olmasına rağmen bu eserinde bir üslup oluşturduğunu okuruna kanıtlıyor. "Benden Başka Herkes" ile kıyasladığımda "Yarım Kalmış Bir Nehir"de tekniğin ve üslubun daha çok ön planda olduğunu söyleyebilirim.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/yarim-kalan-nehirlerden-akanlar-k6173.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.