Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi Kültürevindeki programda konuşan Dr. Öğretim Üyesi Osman Karaağaç. “Din ve bilim arasında çıkarılan çatışma sebebiyle ‘Niçin ve kim’ sorusu anlamsız hale getirilmiştir. Hayatımızın her aşamasında kullandığımız kelimeler, cümleler soru sorma yeteneğimizi anlamsız hale getirmiştir. ‘ Yağmur yağıyor’cümlesinde bir özne var mı? Hayır yok. Bu cümlenin aslı ‘Yağmur ya da kar yağdırılıyor olmalıdır. Buradan özneyi kaldırdığımız zaman yaratıcıyı arka plana itmiş oluyoruz.” Şeklinde konuştu.
Dr. Öğretim Üyesi Osman Karaağaç konuşmasının bir bölümünde ise; “Din Bilim çatışması çıkarılarak toplumdu iki farklı yapılanma meydana getirilmiştir. Bilim ‘NASIL’ sorusuna cevap verirken Din ‘NİÇİN’ ‘KİM’ sorusuna mahkum edilmiştir. İlk etapta nasıl sorusuna cevap verilirken aynı zamanda ‘NİÇİN’ ve ‘KİM’ sorusu anlamsızlaştırılmaktadır. Evrenle ilgili olarak iki sorunun cevabı aranmaktadır. Evrenin enerjisi nereden gelmektedir. Muhtemel bir son gelecek midir?( Kara Delikler ve Bebek Evrenler) Dünya da yaşamın bitmesi durumunda yıldızlar arası seyahat mümkün müdür?” şeklindeki soruların cevaplarının aranması ve bulunması gerekmektedir.
Yaşamın bir aktivasyon olduğunu, hareket ve devinim ile tanımlandığını, mikroplar da dahil olmak üzere bir milyardan fazla yaşam türünün var olabileceği öngörüldüğünü söyledi.
Makro organizmalar göz önüne alındığında yaklaşık 300.000 bitki, 70.000 mantar, bir milyon böcek ve 5000’ini memeli olmak üzere 300.000’den fazla hayvan türünün yaşadığını bu canlıların yaratılışının iki şekilde açıklandığını söyleyen Osman Karaağaç “Kutsal metinlerde ilk insanın Hz. Adem ve Hz. Havva’dan türediğini, bilimsel ateist metinlere göre tüm canlıların evrilerek son şeklini almış olduğu biçiminmdedir. Bu çelişki ise insanların kafasını karıştırmaktadır. Oysa yaşamın temel birimi olan hücre, bir yaşam fabrikası gibi çalışmaktadır. Tüm organizmalar hücrelerden meydana gelmektedir. Bakteriler tek hücreden, bitkiler ve hayvanlar ise çok hücreden oluşmaktadır. İnsan vücudu da milyarlarca hücreden oluşmaktadır. Tek bir hücre ile başlanılan yaşam yolculuğu çok kompleks bir yapıya dönüşmektedir. Yaşam için hayatî fonksiyona sahip olan proteinler insan vücudunda aktif rol oynamaktadırlar. Proteinler yaşayan bir dokuda kimyasal reaksiyonların gerçekleşmesi için gerekli ortamı sağlayan unsurlardır. Evrimci düşüncede mutasyon ve doğal seleksiyona dayalı bir mücadele hâkimdir. Ancak yaşam döngüsüne bakıldığında aynı seviyede duran yani değişime uğramayan ve birbiriyle mücadele etmeyen bir yapının ağırlığı gözlemlenmektedir. Vahşi doğada gözlemlenen mücadelenin aksine olarak yaşanan bu yardımlaşmanın sırı yaratıcı ve düzenleyici olmadan anlaşılması mümkün görünmemektedir.” Dedi.
İnsanın yeryüzünde eşrefi mahlukat olarak yaratıldığını belirten Dr Öğretim Üyesi Osman Karaağaç Niçin ve kim sorusu sorulmadan doğru cevaplara ulaşılamayacağını söyledi.
Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi Kültürevindeki programa çok sayıda akademisyen ve dinleyici katıldı.
Program sonrasında Dr Öğretim Üyesi Osman Karaağaç’a Yazarlar Birliği Erzincan Şube Başkanı Halil İbrahim Özdemir’in imzaladığı teşekkür belgesi ve bir tablo hediye edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.