• İstanbul 15 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 5 °C
  • Sakarya 12 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 13 °C

“Türk’ün eni Türk’ün boyu”

“Türk’ün eni Türk’ün boyu”

Fikr-i kavmiyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden müteferrik bu kadar akvâmı,
Aynı milliyyetin altında tutan İslâm’ı,
Temelinden yıkacak zelzele kavmiyyettir.
(Mehmet Akif Ersoy)

Millet Olabilmek

Millet mefhumu muhayyeldir. Anlam dairesi içinde birçok unsuru barındırır. Tüm değişkenlerine rağmen millet kavramı, insan ve toplum açısından kendilik bilincinin en net tezahürünü yansıtır. Millet, herhangi bir toplumun, düşüncenin ya da duygunun kendini ötekinden ayıran temel özellikleriyle tebarüz eder. Burada ağırlıklı olarak, ırk ya da din temelli ayrımlar söz konusudur. Bu açıdan bir toplumu diğerinden ayıran temel özellikler ortadan kalktığı takdirde, millet olma vasfı da çöküntüye uğrar. Bu kavramı, Bedri Gencer‘in terkibiyle netleştirebiliriz. Gencer, İranlıların İslamlaştığında tarihsel kimliklerini kaybettiğini ve yeni bir kimlik kazandıklarını ifade eder. Arapların İslamlaşmaları ile hâlihazırdaki kimliklerini tahkim ettiğini söyler. İslam’ın dönüştürücü gücüne en büyük örnek ise Türklerdir. Türklerin, İslam ile bütünleşmesi, tarih sahnesine çıkmalarını sağlayarak, İslam, Türkler için bizatihi bir kimlik halini almıştır. Bu haliyle, millet olmamızın bir diğer ifadesi İslamlaşmaktır. Esasen Türk diyerek, İslam’a doğrudan işaret ederiz.

Peki, Türklerin İslam’dan önceki varlıklarını hesaba katmalı mıyız? Bu soruya birçok açıdan cevap verilebilir. Ancak İslam öncesi Türk varlığı, Avrupalı icadı olduğundan, şüphe duymamızı gerektiren bir durum. O tarihi kimin, ne zaman, hangi koşullarda yazdığı ve Anadolu’da nasıl yeşertildiğini düşünürsek pek haksız sayılmam. Konumuz bunun nasıl ortaya çıktığını soruşturmadığı için es geçiyorum. Açıkçası Türklerin İslam öncesi geçmişini tarihsel bir varlık bağlamında ele almak söz konusu olduğunda, millet olma vasfının değersizleştirildiğini düşünebiliriz. Bunun nedeni ise millet olabilmenin en önemli gerekçesi olan ortak tarihsel hafızadır. Türklerin tarih sahnesindeki rolüne bakıldığında, İslam bu denklemden çıkarıldığı vakit ortada Türk milletine dair üzerinde durulabilecek referans göze çarpmaz. Çünkü tarihsel hafızayı doğuracak bilgiden mahrumuz. Zaten bu hafıza olmadığı için Avrupalılar, İslam öncesi Türk tarihi yazma yoluna gitmişlerdir.

Devamı: https://edebifikir.com/fikir/turkun-eni-turkun-boyu.html

Bu haber toplam 373 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim