• İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Tüzer: Aytmatov yaşanan acıları eserlerine yansıttı

Tüzer: Aytmatov yaşanan acıları eserlerine yansıttı
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, yazar ve devlet adamı Cengiz Aytmatov’u vefatının 12. sene-i devriyesinde özel bir programla andı.

10 Haziran 2020 tarihinde gerçekleşen ve Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yönettiği söyleşiye Ankara Yıldırım Bayazıt Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Tüzer konuk oldu.

Aytmatov'un hayatı, edebi kişiliği ve eserleri hakkında bilgi veren Tüzer, “Eserlerinde insanın içerisinde yaşamış olduğu toplumla, dünyayla, evrenle olan her türlü ilişkisine temas eden ve bu ilişkiyi yerelden evrensele uzanacak bir biçimde anlatı kurgusunda derinleştiren Cengiz Aytmatov, "Toprak Ana" adlı romanında da savaşın meydana getirmiş olduğu yıkımlara farklı açılardan yaklaşır. "Toprak-İnsan" ilişkisine "Ana" kelimesinin öncelediği metaforik anlam alanı içerisinden dikkat çeken yazar bu olguyu, bıçak gibi saplanarak darmadağın eden "savaş"la birlikte kurgulayarak okura metnin anlamını farklı alanlarda tamamlaması için imkan hazırlar. Burada eserin dikkat çeken önemli bir tarafı da "Toprak Ana"nın bir anlatı kişisi gibi bizzat kurguya katkıda bulunuyor olmasıdır.” dedi.

İkinci Dünya Savaşı’nın bütün yıkımını derinden hisseden Aytmatov’un, eserlerinde kurguladığı şahıslar ve olaylar aracılığıyla yaşamış olduğu hiçbir acıyı unutmak istemediğini belirten  Prof. Dr. İbrahim Tüzer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Daha da önemlisi bu yaşanmışlığın meydana getirdiği bilincin okurlar tarafından derinlikli bir biçimde anlaşılmasını ister. “Toprak Ana” romanında da savaşın ardından uzun yıllar geçse de eşini, üç oğlunu ve gelinini kaybeden Tolgonay aracılığıyla bu yitimin neye karşılık geldiği işaret edilir. Bunun için eserin hemen başında kurgulanan “Ölenleri Anma Günü”nde Tolgonay ile Toprak Ana’nın karşılıklı konuşması dikkat çekicidir: “Olayları, bütün gerçeği ve hayatın manasını anlaması için ona yalnız kendisinden, kendi öz kaderinden değil, başka insanları, o başka insanların kaderlerini, kendimi ve benim çağımı, sonra seni sevgili toprak anam, bizim bütün hayatımızı anlatmam ve onun da anlaması gerekiyor. (…) Hayat bizim hepimizi aynı teknede yoğurmuş, aynı yumağa sarmıştır. Ama yine de bu olayları anlamak için o olayların içinde yaşamış olmak ve onları ruhunda duymak gerek… İşte durmadan düşünmemin sebebi budur. Ben görevimin ne olduğunu biliyorum. Bunu yapabilirsem ölünce gözlerim açık kalmayacak…”

cbad9ddc-e19b-45d1-a0a5-b509f07b7c34.jpg

Bu haber toplam 679 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim