Yöneticiliğini Yazar Akif Çarkçı’nın yaptığı programın konuğu Tarihçi Yazar Dr. Resul Köse’ydi.
Programın ilk bölümünde CHP döneminde bölgede yürütülen asayiş politikaları ele alındı. Programa konuşmacı olarak katılan Tarihçi Yazar Dr. Resul Köse konuşmasında, CHP ve DP dönemlerinde, özellikle asayiş konusunda bölgeye yönelik politikalarda bir devamlılığın olmadığına vurgu yaparak şunları kaydetti: “İki dönemi mukayese ederken, akıllara, zaten DP’nin CHP’den ayrılan kişiler tarafından kurulduğunu bu yüzden nasıl bir politika farklılığı olabileceği sorusu gelebilir. Evet, doğrudur. Ama bırakın başka parti kuranların farkı bir politikaya geçeceğini; aynı dönem içerisinde bile politika değişiklikleri yaşanmaktadır. CHP’nin 1923 yılından beri takip etmeye başladığı politikalar 1950 yılına kadar değişmeden devam etti diyemiyoruz. Değişen dünya ve Türkiye şartları ülkeyi buna zorlamıştır. Hatta Gazi Mustafa Kemal’in siyasi hayatında bile belli dönemlerde başlayan ve takip edilmeyen politikalar vardır.”
Demokrat Parti döneminde yürütülen politikalar noktasında ise Dr. Resul Köse: “DP, hükümete geldiğinde dışarıdan büyük bir destek alıyor. Haliyle bu bölge genelinde özellikle yatırım politikalarında elini rahatlatıyor. Ama 1954’den sonra Amerika ile olan yoğun ilişkiler azalmaya başlayınca haliyle bölgeye olan yatırımlarda düşüyor. Bu yüzden DP, ilk başa geldiğindeki politikaları istese de devam ettiremeyecektir.” şeklinde konuştu.
CHP döneminin Osmanlı’dan kalan bazı idari ve siyasi sorunlarla yüzleşmek noktasında DP dönemine göre daha şanssız bir dönem olduğunu ifade eden Dr. Resul Köse, “CHP ve DP olsun bölge politikalarına başladıkları gibi devam ettirememişlerdir. Değişen şartlar bunu gerektirmiştir. CHP ve DP arasında genel bir ayrım yaparsak, CHP, DP’ye göre bölge konusunda daha şanssızdı. Çünkü Osmanlı’nın son zamanlarından beri devam eden sorunları CHP kucağında bulmuştur.” Şeklinde konuştu.
Bölücü ve ayrılıkçı Kürtçülüğün son 40 yılın meselesi olmadığına değinen Dr. Resul Köse sorunun kaynaklarının Osmanlı’nın son dönemlerinde aranması gerektiğini vurguladı. Osmanlı’da ayrılıkçı Kürt hareketinin 2. Meşrutiyet’ten sonra fikri ve kültürel bir hareket olarak ortaya çıktığını ifade eden Köse, bu eğilimin 1. Dünya savaşı patlak verdiğinde ise siyasi bir harekete dönüştüğünü vurguladı.
Program moderatörü Akif Çarkçı’nın yönelttiği “bu hareketin tamamıyla içeriden kaynaklanan sorunlardan doğup doğmadığı yönündeki sorusu üzerine Dr. Köse; “Bu siyasi ideoloji gerek içerdeki kendisine menfaat sağlamak isteyen çevrelerce gerek dışarıdan destekçi bulma noktasında pek de zorlanmamıştır. 1. Dünya savaşı sırasında, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesin Anadolu’dan koparmaya çalışan dış destek vardır. Kürdistan hayali, günümüz Türkiye’sinde birdenbire ortaya çıkmamıştır. Osmanlı’nın son yıllarında bile, devlet açısından bu sorun epey zorlayıcı olmuştur, çünkü devletin bölgede kurmaya çalıştığı merkeziyetçi otorite anlayışı büyük zorluklarla karşılaşmıştır” şeklinde konuştu.
Program TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın teşekkür konuşması ve dinleyicilerden gelen soruların cevaplanmasıyla sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.