Yazar Enes Can’ın moderatörlüğünde gerçekleşen programa Prof Dr Yakup Çelik, Prof Dr Ersin Nazif Gürdoğan, Prof Dr Şaban Sağlık ve TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı katıldı.
Sezai Karakoç’un hayatı, edebiyatı ve düşünce dünyasının da konuşulduğu programda ilk sözü alan Prof Dr Yakup Çelik diriliş öncüsünün şiirlerinin bugüne söylediği üzerinde durdu.
BÜTÜN YOLLAR DİRİLİŞE ÇIKAR
Diriliş kavramının Karakoç’un anahtar kavramı olduğunu belirten Prof Şaban Sağlık şöyle konuştu:
Sezai Karakoç sadece şiirlerinde değil bütün yazılarında “diriliş” kavramına yer vermektedir. Bu manada inceleme kitaplarına bakalım. “Yunus Emre” ve “Mevlana” kitapları mesela… Karakoç bu kitaplarda Fetret Dönemindeki umutsuzluk, yıkım ve bitmişliği yok eden, onun yerine insanlara moral ve güç aşılayan iki büyük şahsiyeti anlatır. Bu manada hem Yunus Emre hem de Mevlana Karakoç tarafından adeta “diriltici” birer şahsiyet olarak anlatılır. Aynı durum “Mehmed Akif” kitabı için de geçerlidir. Mehmet Akif de Milli Mücadele Dönemindeki “diriltici” şahsiyet değil midir? Son cümle olarak şunu ifade edelim: Sezai Karakoç’ta da bütün yollar “DİRİLİŞ”e çıkar.
KÜLTÜR EKONOMİYİ BELİRLER
Karakokoç’un ekonomi üzerine fikirlerinin özgün olduğunu belirten Prof Dr Ersin Nazif Gürdoğan şunları söyledi:
Düşünür Karakoç’un ekonomiye dönük görüşlerini açıkladığı, “İslâm Toplumunun Ekonomik Strüktürü” yanında, “Diriliş Neslinin Amentüsü” ve “İslâm” kitaplarını bilenler, İ.T.Ü.’nün “Sıradışı 68 Kuşağı”ndan Ferruh Müftüoğlu gibi, ellerine büyük bir megafon alarak, Ağrı Dağı’nın zirvesinden yalnızca Türkiye’ye değil, bütün dünyaya okumak isterler. Ekonomiye üç ayrı açıdan bakılan kitapta, Sezai Karakoç ekonominin, kültürel ve siyasal hayattaki yerini tartışır. Kültürü her şey, ekonomiyi bir şey olarak görür, ekonominin kültürü değil, kültürün ekonomiyi belirlediğini vurgular.
ÖLMEYECEK MEDENENİYET
Sezai Karakoç’un medeniyet anlayışını anlatan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı da şöyle konuştu:
Sezai Karakoç medeniyet kavramı üzerinde özenle durmuştur. Medeniyeti din üzerinden yorumlamıştır. “Ölmeyen medeniyet” veya “ölmeyecek medeniyet” olarak tarif ettiği İslam medeniyeti ona göre sonsuza kadar yaşayacaktır. Bitmeyecek ve tükenmeyecektir. Çünkü İslam medeniyeti tüm insanlığı kucaklayarak, insanı insan yapan vasıfların en güzel bir şekilde insana hissettirildiği medeniyettir.
Millet kavramına yaklaşımında da yine din etkindir. Ona göre aynı medeniyetin üzerinde yaşayanlara millet denir. Sezai Karakoç bölünerek küçülmeyi değil, birleşerek büyümeyi savunmuştur. Bundan dolayı İslam dünyasının birleşmesi gerekliliğini her zaman dile getirmiştir.
İstikametini hiçbir zaman bozmayan Üstad Sezai Karakoç İslam’ın nasıl anlaşılması gerektiğini Müslümanlığın nasıl yaşanması gerektiğini bizlere nahif bir şekilde öğretmiştir. O hep merkezde durmuş yeni nesillere merkez olmuştur. Üstadın durduğu noktanın aşırı uç kutupları dengeleyici orta nokta olduğunu yani İslam’ın durmayı emrettiği nokta olduğunu ifade etmek gerekir. Bugün Şehzadebaşı’ndaki ebedi istirahatgâhı da İstanbul’un tam ortasını işaret eden taşın ardındadır. Üstad yine orta noktada durmaya, merkez olmaya devam etmektedir. Hikmetli nazarının değdiği herkese feyiz taşımayı sürdürmektedir.
Onu anlamaya ve okumaya olan ihtiyacımız her zamankinden daha fazladır. Aziz ruhu şad olsun.
Program soru cevaplar ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.