21. yüzyıl geç kapitalizm çağında sermaye büyük bir kriz içinde. Zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum gittikçe artıyor. Yurtta ve cihanda eskiden katıksız piyasa ekonomisini savunan toksik neoliberaller epey zamandır “krizden kurtuluş” düşüncesinin acenteliğini yapmaya başladı. Bu bağlamda Umran dergisinde Gazze ve Suriye’deki gelişmelerin yanında Türkiye gündemi ele alınıyor. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişmeler, ırkçılık, İslâmofobi, İslâmlaşmanın varoluşsal boyutları, yeni dindarlık formları, İslâm iktisadı, toplumsal hafıza üzerinde duruluyor.
Türkiye ve Dünya Gündemi
Derginin gündem kısmı Burhanettin Can’ın İslâm dünyasında ölümün ve hesap gününün unutulma eğilimi konulu yazısıyla açılıyor. Can yazısında ölüm hakikatinin ümmette gittikçe önemsizleşmesi ve unutulması üzerinde duruyor. Metin Alpaslan, küresel karmaşanın hem sahnesi hem de öznesi konumundaki Türkiye’deki gelişmeleri sistemik açıdan analiz ediyor.
Mustafa Aydın ise geniş bir çerçevede anlamlandırdığı cumhur kavramı üzerinden 19 Mart sonrasında yaşananları sosyolojik bir perspektifle yorumluyor. Aydın, Batılı efendilerinin yeni kapsüllerini yutan CHP’nin Cumhuriyet’i cumhurun elinden almak ve yüz yıl öncesine taşımak girişiminde bulunurken suçüstü yakalandığını belirtiyor.
Yakup Çetinkaya Gannuşi’nin Murnakiye Hapishanesi’nden yayımladığı mesajını Tunus ve İslâm dünyasındaki gelişmelerle bir arada değerlendiriyor.
Ticaret savaşlarına odaklanan Gideon Rachman, somut olgulardan hareketle kaleme aldığı “ABD-Çin Ticaret Savaşı Başkan Xi Jinping’in Eli Neden Trump’tan Daha Güçlü?” başlıklı yazısında Amerikan pazarının durumunu yorumluyor. Trump’ın geri adım atmak zorunda kalacağını ileri sürüyor.
Ortadoğu’dan dünya meselelerine uzanan çevirilerde ise Filistinli mütefekkir Münir Şefik “Gazze’de Var Olmanın Şartı: Direnişin Silahı” başlıklı yazısında direnişten ödün verilmemesi gerektiğini belirtiyor. Kasım Kasir, ölüm kalım savaşı veren ümmetin araç ve vizyonunu niçin gözden geçirilmesi gerektiğini farklı açılardan analiz ediyor.
Ahmed el-Kadidi Ortadoğu’nun saatli bombasının patlamak üzere olduğunun altını çiziyor. Rıdvan Seyyid ulus devletin problemlerini Sudan özelinde değerlendiriyor.
Subhi Hadidi “Yeni Suriye ve Batı Solunun Çarpıklığı” başlıklı yazısında Tarık Ali’nin öncesi ve sonrasıyla Suriye Devrim sürecini yorumlama tarzını eleştiriyor.
Malcolm X’in Mirası
Malcolm X, çağa niteliğini veren zulüm ve sömürgeciliğe karşı çıkarken zamanının sadece tarihsel değil entelektüel çağdaşı olmayı başardığı aşikâr. Malcolm X’in metinlerinde dünya kapitalist sisteminin mütemmim cüzü ırkçılıktan ABD demokrasisinin krizini herhangi bir kişinin şahsıyla izah etmenin yanlışlığına, Kennedy suikastından Siyonizm’e, Gazze’den Pakistan’ın geleceğine, Türkiye’nin nomosundan Afrika’da olup bitenlere dair bugün de konuştuğumuz pek çok meselenin bir şekilde yer alması ise güncelliğinden bir şey kaybetmediğini gösteriyor.
Derginin bu çerçevede hazırlanan dosyasına Kürşad Atalar “Malcolm X 100 Yaşında”, Mehmet Furkan Ören “Malcolm X: Beyaz ve Siyahtan Yeni Ufuklara”, Nazgülü Çarkanat, “Malcolm X’in Hacla Gelen Uyanışı”, Abdurrahman Güner, “Paradigma Yıkıcı Portrenin Sinemada Temsili”, Asım Öz ise “Malcolm X’le Konuşan İlk ve Son Türk Gazeteci: Haluk Şahin’in “Zencilerin Din Davası” Röportajı Üzerine” başlıklı yazılarıyla katkı sunuyor.
Yeni Dindarlık, Toplumsal Hafıza ve Amerikan Üniversitelerindeki Siyonist Lobi
Derginin kritik bölümü Fatih Katınç’ın “Yeni Bir Dindarlık Formunun İzinde” başlıklı yazısıyla açılıyor. Katınç literatürde “kişiselleştirilmiş dindarlık”, “spiritüel dindarlık” veya “dinsiz maneviyat” gibi kavramlarla anılan yeni dindarlık biçiminin ibadet merkezli değil deneyim merkezli, otorite temelli değil içsel rehberliğe dayalı, cemaatçi değil kişisel ilişki biçimleriyle şekillenen bir yapıya sahip olduğunu belirtiyor.
Sol çevrelerdeki toplumsal hafıza çalışmalarına eğilen Güngör Göçer “Altmışlı ve Yetmişli Yılların Toplumsal Hafızası Nasıl Ele Alınmalı?” başlıklı yazısında karşı karşıya kalınan problemlere işaret ediyor.
Mehmet Akın “Cemal Kafadar, Siyonist Lobi ve Amerikan Üniversiteleri” yazısında Harvard Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Müdürü Cemal Kafadar’ın görevden el çektirilmesi ve Rümeysa Öztürk özelinde Amerikan üniversitelerinde Gazze soykırımı sürecinde daha bariz hâle gelen Siyonist lobinin etkisini inceliyor.
Yaşayan İslâm ve Kültür Sanat
Aytaç Ören “Yaşayan İslâm” bölümündeki Cuma kayıtlarını “Yapa(y)yalnızlık” başlıklı yazısıyla sürdürüyor. Mevlüde Acartürk’üm Hurşit Ahmet odaklı yazısı İslâm iktisadı bakımından hayli önemli hatırlatmalar içeriyor.
Derginin kültür sanat sayfaları Gürsel Ulukur’ın “Dostum Hayrettin Can’ın Ardından” yazısıyla başlıyor. Halim Sezer ise Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı izlenimlerini fuarın geçmişini dikkate alarak paylaşıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.