dilinde işlenen hatâlara dikkati çekmekden kendimi alamıyorum. Şimdi yine müsaadenizle üç yanlışa dikkati çekmek istiyorum:
Yaşar Kemâl büyük ve ünlü Fransız nişanı “Légion d’Honneur”(Lejiyon Donör)’ün en üst seviyesi olan “Grand Officier” (Grantofisiye, Büyük Subay) rütbesiyle taltîf edilecekmiş. Yaşar Ağabey’i candan kutlarım ama haberi yazan arkadaşa bir îtrâzım var. Nişan Yaşar Kemâl’e Fransa Kültür Bakanı tarafından “takdîm edilecek.” yazmış. Oysa üst mevkıyde bulunan taraf “takdîm” etmez, “tevcîh” eder. Geçenlerde yine bir arkadaş Kıraliçe Elisabeth’in birine bir nişan “takdîm” etdiğinden dem vuruyordu. Demek yol olmaya başlamış artık! Tıpkı “oldukça”nın uzunca süredir “olağanüstü çok” anlamına kullanımı gibi. Oysa “oldukça” kelimesi “nisbeten çok” anlamına gelir.
Meselâ Millî Takım’ın filanca maçı açık arayla kazanmasına Türkler “oldukça” sevindi lafı yanlışdır. “Fevkalâde” yâhut “müdhiş” yâhut “deliler gibi” sevinmişlerdir mutlakâ!
Şu “rölantiye almak” lakırdısı da öyle. Fransızca “relantir” diye bir fiil yok ki partisipi (ortaçı, sıfatfiili) “rölanti” olsun!
Ama “ralantir” var ve onun partisipi “ralanti”dir. Ralantir “yavaşlatmak” demek,“ralanti” de “yavaşlatılmış, ağır çekim” oluyor.
Bu hatâyı üstelik Fransa’da yüksek öğrenim gördüğünü söyleyen meslekdaşların yapması daha da, nasıl söylesek, tuhaf.
16.12.2011 Star






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.