Hocam Yalçın Tura, bir 'Lâle Devri' bestekârı olan Tanbûrî Mustafa Çavuş'tan; 'Erken gelmiş bir pop müzikçinin; Tanbûrî Mustafa Çavuş'un, İstanbul zarâfetiyle halk mûsikîsini mezcederek ortaya koyduğu sentez' diye sözeder. O günkü pop yani halk ile bugünkü popun birbirinden çok farklı olduğunu, o günkü halkın bugünkü halktan daha yüksek seviyelerde olduğunu, Tanbûrî Mustafa Çavuş'un gündelik halk diliyle ve 'Hıfzî' mahlâsıyla yazdığı güftelerden anlamak sanırım mümkün. 'Tanbûrî' mahlâs ve sıfatını ise sadece halk edebiyatı tarzında yazdığı şiirlerde kullanmıştır ve bu tarzda tazdığı şiirlerden dolayı da 'Âşık' olarak anılmış bir bestekârdır. Raks Aksağı usulüyle ve Hisar-Bûselik makâmında bestelediği 'Dök zülfünü meydâne gel' güfteli şarkısı onun bestecilik kudretini göstermek için yeterli bir örnektir diye düşünüyorum. Tanbûrî Mustafa Çavuş'tan günümüze 77 adet eserinin ulaştığı tesbit edilmiştir.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YalcinCetinKayaPazar/erken-gelmis-bir-pop-muzikci-tanb%C3%BBr%C3%AE-mustafa-cavus/36905































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.