Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi tarafından düzenlenen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş’ın yönettiği programda bu ayın misafir konuşmacısı yazar Kâmil Yeşil oldu. Cengiz Karataş toplantının açılışında misafir yazarımızın özgeçmişi ve eserleri hakkında bilgi verdi. Hikâyeci Kâmil Yeşil, Profil yayınlarından yeni çıkan “Yol Durumu” adlı hikâye kitabından hareketle Türk öykü geleneği ve edebiyatımızda tasavvufun izleri konusu üzerine konuştu.
Yazar konuşmasında ana hatlarıyla tasavvuf nedir ve tasavvufi unsurların edebiyatta ve kendi eserindeki izleri nelerdir gibi sorulara cevap vermeye çalıştı. Modern dünyanın karmaşası içerisinde bireyin iç dünyasının ihmal edildiğine değindi. “Aslan vücudu yediği gıdaların toplamından müteşekkildir.” diyerek kendisinin yazı hayatında hangi kaynaklardan beslendiğinden bahisle Mustafa Kutlu, Rasim Özdenören, Sezai Karakoç gibi yakın dönem yazarların oluşturduğu geleneği vurguladı. Rasim Özdenören’in “Denize Açılan Kapı” adlı eserinden hareketle insanın kendi nefsiyle mücadelesinin önemine değindi. Daha erken dönemde ise Yunus Emre, Mevlana, Ahmet Yesevi, Muhyiddin İbn Arabî, İbn Haldun, Feridüddin Attar, İsmail Hakkı Bursevi gibi isimlerden etkilendiğini belirtti. Erol Güngör ve Süleyman Uludağ gibi isimleri de referans verdi.
Sanat ve tasavvufun içiçeliğine dikkat çeken yazar, “Tasavvuf bizim için trafikteki mecburi istikamet gibidir.” diyerek tasavvufun önemine değindi. Yazar kendisini Mustafa Kutlu ile Rasim Özdenören arasında bir yere yerleştirdi. Bizler Kutlu, Özdenören ve Karakoç geleneğinin verimleriyiz dedi.
Tasavvuftan hareketle günümüz toplumlarındaki yozlaşmalara da değinen yazar “Mürid şeyh arıyor; tam aksine şeyh de mürid arıyor.” diyerek aslında birçok sorunun ancak çoklu yönlü ve geniş bir zaviyeden bakılarak çözülebileceğine değindi.
Günümüzde şeyhlerin ve dervişlerin kılık değiştirdiğini modernitenin sonucu olarak bazen bir sanatçı bazen de bir yazar olarak karşımıza çıkabileceğini vurgulayarak Kutlu-Özdenören-Karakoç ve İsmet Özel’e atıfta bulundu.
Soru cevap kısmında söz alan D. Mehmet Doğan günümüze de atıfta bulunarak eskiden tarikatın veya tasavvufi oluşumun kişiler üzerinden değil düşünceler ve öğretiler üzerinden büyük şahsiyetlerin vefatından sonra ortaya çıktığını vurguladı.
Yaklaşık 20 dakika süren soru cevap kısmından sonsöz olarak oturum yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş tasavvufun fikir ve sanat hayatımızdaki önemine vurgu yaparak Şeyh Edebalı ile Osman Bey arasındaki konuşmalardan örnekler verdi. Fuad Köprülü’nün “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” adlı eserine atıfta bulundu. Genel değerlendirme yapılarak etkileşimli bir şekilde gerçekleştirilen faaliyete son verildi. Oturum yöneticisi, ‘Bir başka lügat tekellüm ettiniz.’ diyerek misafir konuşmacıya ve katılımcılara Türkiye Yazarlar Birliği adına teşekkür etti.































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.