• İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

Yerlilik düşüncesini romantizmden kurtarmak.

Yerlilik düşüncesini romantizmden kurtarmak.
İlk defa 2000 yılında yazmaya başladığı ‘yerlilik’ üzerine 15 yılı aşkın süredir sürekli yazan ve düşünen Murat Erol, Yerlilik Düşüncesi adlı kitabıyla düşüncelerinin bir kısmını bir araya getirdi..

2000 yılından itibaren dergilerde deneme tarzında yazılmış yerlilik yazılarının makale tarzında yeniden yazımı sonucu oluşan kitap, Erol'un 15 yıllık çalışmalarını derli toplu bir şekilde okura sunuyor. Erol, yıllarca deneme ve eleştirel deneme yazarlığının ardından kaynaklı metinlere geçiş yaparken zorlandığını itiraf ediyor: "Yerlilikle ilgili yazılarda, denemeciliğin devreye girmesi, deneme türünün baskın olması yazıları altından kalkamayacağım ve istemeyeceğim bir yere götürebilirdi. Zira yerlilik kavramı üzerinde romantizme ve nostaljik noktalara varmak, olayı kişiselleştirmek, millet, insan, devlet ve vatan gibi konularda duyguya sarılmış cümlelere kapı aralayabilirdi. Bunlarla oluşturulacak mantık çıkarımlarından bir yere varılmazdı veya varılacak yer benim yerlilik ile anlatmayı seçtiğim, yerlilikten anladığım yer olmayacaktı." Yazar bu durumda denemenin imkânlarını makalenin emrine sunarak kendisine daha rahat bir alan sağladığını belirtiyor: "Yazıların çoğu makale bile olsa, yer yer deneme devreye girmiştir; ancak bu araçsal manada makale formunun emrine bir dâhil oluştur."

 

Erol, 90'larda yoğun biçimde tartışılmaya başlanan yerlilik kavramının tam olarak anlaşılamadığını, 'ortak payda' gibi bazı klişelere hapsedildiğini söylüyor. Öte yandan, yerel ile yerlilik kavramlarının birbiriyle karıştırılması, bazı çevrelerde yerlilik ile tamamen bir içe kapanma algısının oluşması, yerliliğin sadece coğrafya ve mekân üzerinden tartışılması gibi hatalar, yerlilik kavramının hep yanlış yorumlanmasına neden oluyor. Erol, öncelikle yerliliğin Osmanlı düşüncesinin Batı ile karşılamasının ardından gerçekleşen bir durum olmadığını vurguluyor. "Osmanlı'nın Batı ile temasları klasik dönemlerine kadar dayanır. Ancak Batı'nın kendine özgü bir ideoloji, yaşam biçimi, yönetim şekli ve teknoloji üretmesi ile başladı modernleşme. Osmanlı'nın Batı modernleşmesi ile karşılaşmasının ardından yabancılaşma, Batılılaşma gibi tartışmalar gündeme geldi. Yerliliğin kökleri, tam da burada Osmanlı düşüncesinin modernleşme karşısında kendini koruma çabasında yatmaktadır." Erol, yerliliğin Anadoluculukla karıştırıldığını da anlatıyor: "Yerlilik, Anadolu'ya özgü olanı kastedecek kadar dar bir yoruma sıkıştırılabilir mi? Yerlilik ile Anadoluculuk olarak adlandırılmakta olan düşünceyi eşitlemek hem tarihsel hem de içerik olarak doğru bir çıkarım olmayacaktır. Anadoluculuk, işgal yıllarında 'elde kalan son toprak parçasını' korumayı amaçlayan, tamamen savunmacı/korumacı bir refleksti. Anadoluculuk bir model, bir örneklem olmaktan çok, elde kalanın korunması düşüncesinden doğan bir tür korumacılıktır."

 

Devamı için: http://www.lacivertdergi.com/kultur/Kitap/2016/07/15/yerlilik-dusuncesini-romantizmden-kurtarmak

Bu haber toplam 1277 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim