• İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 20 °C
  • Konya 23 °C
  • Sakarya 22 °C
  • Şanlıurfa 29 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 26 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 22 °C

Yıldırım Alkış: Yeniden Üniversiteli Oldum

Yıldırım Alkış: Yeniden Üniversiteli Oldum
Bazı coğrafyalara uzaktan bakınca insanların dindarlığı ve dindara bakışı pek anlaşılmaz. Onu orada bir müddet yaşayanlar daha iyi bilebilir.

Dindarlık ölçütünü sadece bazı ritüellere indirgemek ve ön kabullere göre ifade etmek de doğru olmasa gerektir. Bu açıdan bakıldığında Adana ve Mersin sessiz dindarlığın somut bir örneğidir. Sesi fazla çıkan birkaç çığırtkanla şehirlerimiz hakkında aceleci yargıya varmamak gerekir.

İlk atamam Adana-Ceyhan’a yapıldığında üzülmüş, “Keşke Osmaniye olsaydı!” diye hayıflanmıştım. Şairin dediği gibi; “Harabat ehlini hor görme zâkir, definelere malik viraneler var.” Adana’da, Ceyhan’da, Mersin’de nice güzel insanlar tanıdım. Teberrüken birkaçından bahsetmek isterim.

Adana’da yaşamayanlar Adana’nın insan hazinelerini bilemezler. Çoğu kimsenin istişare ettiği örnek iş insanı, anlaşmazlıkların doğal hakemi; Bekir Küçükoğlu (1926-2003) bunlardan biridir.  Ceyhan’da yaşamayanlar da, infak etmekten korkmayan; Musa Bolhocalı’yı (1926-2006), dindar memurların hamisi; Mehmet Işık’ı (1946-2016), yazma ve tebessüm ustası; Ali Esen’i (1945-…) bilemezler. Kim bilir daha nice bizim de bilmediğimiz defineler vardır.

Yedi yıllık çalışma hayatı sonrasında, zorunlu hizmet vesilesiyle Ceyhan’dan ayrılmam bir hayli zor oldu. Ceyhan bizi, biz de Ceyhan’ı sevmiştik. Çok güzel dostluklarımız olmuştu. Halkın, dindarlara ve “hoca” diye tanınan insanlara saygılarını unutamam.

Ceyhan’a gelişimdeki endişeleri Mersin’e gelirken de yaşadım. Ne var ki dört yılın sonunda buradan da ayrılışımız zor oldu. Çok güzel, hasbi dostlar edindim, arkadaşlar tanıdım. Hacı Mustafa Mehri (1956-2013) abi de o dostlardan biriydi. Mustafa abi mütevazı bir erendi. Son telefon görüşmemizden sonra yaşadığı gibi sessizce sonsuzluğa yol aldı.

Mersin’de çok okul müdürü vardı ama Mersinlinin gözünde “İmam Hatip Lisesi Müdürü” dendi mi, onun ayrı bir yeri vardı. Millî Eğitim Bakanı yetkisiyle, asaleten atanan bazı müdürler vardı. O müdürlerden biri de bendim. Bir sendikanın itiraz etmesi sonucunda birçok arkadaşın asaleten ataması iptal edildi. Haklarında dava açılmayan iki istisnadan biri de bendim. Bu, şahsımdan çok İmam Hatip Lisesi’ne ve dinimize bir hürmetin neticesiydi. 

Devamı: https://www.insaniyet.net/yeniden-universiteli-oldum/

Bu haber toplam 420 defa okunmuştur
  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim