• İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Atilla Yayla'dan: Mısır darbesinden dindar muhafazakâr seçmenlerin çıkardığı dersler

Atilla Yayla'dan: Mısır darbesinden dindar muhafazakâr seçmenlerin çıkardığı dersler
Mısır'daki darbe rejimi insan hakları ve demokrasi ihlâllerine devam ediyor. Son olarak darbeyle Mısır'daki darbe rejimi insan hakları ve demokrasi ihlâllerine devam ediyor. yerinden edilen devlet başkanı Mursi ve 100 kadar taraftarı idama mahkûm edildi.

Mısır'daki darbe rejimi insan hakları ve demokrasi ihlâllerine devam ediyor. Son olarak darbeyle yerinden edilen devlet başkanı Mursi ve 100 kadar taraftarı idama mahkûm edildi. Üç öğrenci alelacele asıldı. Sisi yönetimi ülke içinden ve dünyadan gelen/gelecek tepkilere bağlı olarak idam cezalarını infaz yolunda ilerleyeceğe benziyor.

Mısır'daki darbe ve sonrasındaki gelişmeler hakkında konuşmak zorundayız. Başka bir deyişle Mısır darbesi Türkiye'yi de ilgilendiriyor ve Türkiye'deki saflaşmalara ışık tutuyor. Türkiye'de darbelere öteden beri destek vermiş olanlar ile Gezi'yle birlikte darbeci saflara katılmış çeşitli toplum kesimlerinden kimselerin bir kısmı sessizliğini koruyor. Böylece darbeye pasif destek vermiş veya yapılanları onaylamış oluyor. Demokrasi damarı iyice yırtılmış bazıları ise bırakın darbeyi idam cezalarına dahi coşkulu destek veriyor ve “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” havasında Türkiye'deki politikacılara imalı mesajlar gönderiyor. Bunların en adisini Hürriyet gazetesi gerçekleştirdi. Ancak, sosyal medyada da masum insanların asılmasını hararetle savunanlar ve insanlık dışı yorumlar yapanlar var.

Darbe sonrası günlerde bir köşe yazarıyla televizyonda tartışmıştım. Demokrasi ve liberalizm kavramlarına azimle sahip çıkan muhatabım, Mısır'daki darbeyi de aynı kararlılık ve azimle savundu. Mursi'nin hatası olarak gördüğü şeyleri sıraladı. Mursi'nin kazandığı seçimlere katılımın düşük olduğunu söyledi. Geniş toplum kesimleri Mursi'yi istemiyor, bu yüzden 22 milyon kişi Mursi'ye karşı imza verdi dedi. Mursi'nin ülkenin problemlerini çözemediğini, sadece kendi tabanını öne çıkartan atamalar yaptığını iddia etti. Ona göre bunlar darbeyi meşrulaştırmaktaydı. Aslında ortada darbe de yoktu, sadece genelkurmay başkanı devlet başkanını azletmişti(!). Askerî müdahale demokrasiye darbe indirmemişti, aksine demokrasiyi koruma adına yapılmıştı. Mursi'nin “gönderilmesinden” sonra artık Mısır'da demokrasi kurulabilirdi. Bütün argümanlarını çökerttiğim hâlde o kişi Mısır darbesini savunmaktan vazgeçmedi. Hatta söz bir ara Türkiye'nin 1960 darbesine gelince, politikacıların (yani Menderes ve arkadaşlarının) hatalarının darbeye sebep olduğunu söyleyerek 1960 darbesini de savundu. Ben bunun anti demokrat bir tavır olduğuna işaret edince tartışmada bataklığa sürüklenmekte olduğunu anlayıp hemen geri çekildi. Şimdi merak ediyorum, aynı kişi son olayların, idam cezalarının ve infazların ışığında Sisi'yi ve darbesini hâlâ savunuyor mu?

Devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/atillayayla/misir-darbesinden-dindar-muhafazak%C3%A2r-secmenlerin-cikardigi-dersler-2010962

Bu haber toplam 559 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim