• İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C

D. Mehmet Doğan'dan: Teröre Rağmen Ret Siyaseti

D. Mehmet Doğan'dan: Teröre Rağmen Ret Siyaseti
Önce ahlâksızlığa her defasında zirve yaptırmaya doymayan ihanetin eş başkanına bir tek söz: Bu terör olayı eğer senin partinin barajı geçmesi için yapıldıysa, boşuna ümitlenme! 1 Kasım’da hesabın kesilecek!

Başbakan’ın ağır terör vak’asından sonra liderlerle bir araya gelme talebine Kılıçdaroğlu müsbet cevap verdi, Bahçeli menfi... Bunu nasıl değerlendireceğiz?

“Fevkalade “milliyetçi” lider milliyetçiliğini siyasetten kaçarak bir daha tahkim etti” mi diyeceğiz? 

“Bahçeli siyaseti”nin son zamanlarda en fazla alkışı nereden aldığına bakın: HDP’den! En aşırılarından Hasip Kaplan’ın mesajını okuyun. Kılıçdaroğlu’na “Bahçeli gibi dik dur!” diyor.

Böyle durumlarda ancak kurumuş ağaçlar dik durur! 

Eğer böylesine memleketi ve milleti ilgilendiren ağır bir vak’adan sonra dahi bir araya gelemiyorsan, sorun karşı tarafta değildir. 

Böyle bir teklif, madem ki milliyetçidir, Devlet Bahçeli’den gelmeli idi! Millici unsurların bir araya gelmesi için bütün gücünü kullanmalıydı. Üç parti bir araya gelip, terörden beslenen partiyi boşta bırakmalı idi. 

Ne oldu peki? 

MHP şimdi HDP ile aynı safta. 

Böylece MHP terörden beslenen partilerin safına düştü.

Liderin adı “devlet” olunca partinin başındaki devlet adamı olmuyor demek ki! 

Demek ki sen önümüzdeki seçimde sonuçlar ne olursa olsun, milletin geleceği gerektirdiğinde bir koalisyonda olmayacaksın!

O zaman vatandaş politika üretmeyen sana sadece Meclis’te görün diye oy verecek. Bir siyasi parti iktidarı hedeflemiyorsa, o dernekten öte gitmez. MHP benim gördüğüm milliyetçi derneklerin en düşük profillisi. Bir Türkocağı’nın yanından bile geçemez!

Dostun bir şey ummadığı, düşmanın övdüğü adam olmak... 

Bahçeli derhal bu adamın-adamların övgüsüne nasıl maruz kaldım diye saçını başını yolmalı ve tövbe istiğfar etmeli!

Devlet Bahçeli’nin başında bulunduğu partinin doğru adı ancak şu olabilir: Milliyetçi Hareketsiz(lik) Partisi!

Gelelim aynı cephede durduklarına. Bunlar “devlet” kelimesi geçince ürperen adamlar. Bugüne kadar devletin nanü nimetini yediler. Her türlü imkânından faydalandılar. Devlet onlara verdikçe, onlar ihanetlerini katmerlediler...  

İşte şimdi bu kadar insanın kanının dökülmesi karşısında, halkı rahatlacak, husumet hislerinin oluşumunu engelleyecek bir iki cümle söylemek gerekmez mi? Hayır! “Terörü devlet yaptı” der çıkarsın! O senin muhayyel devletinin siyaseti öyle olacak, şüphe yok, çünkü örneklerini verip duruyorlar. Her gün şehid cenazeleri geliyor, masum halk ve çocuklar katlediliyor. Sen bir sene önce Diyarbakır’da sahte devletin adına açıklama yaptın ve Yasin Börü öldürüldü. Türkiye’deki adaletin çarpıklığına bakın ki, azmettirici olarak sen hâlâ ortalıkta dolanıyor ve alçakça açıklamalar yapabiliyorsun!

Bahçeli-Devlet dostluğunun sebebi, zamanı gelince “ben devlet düşmanı değilim” demek için olmasın?

Ve son söz: Kandil’deki ağababaların “eylemsizlik” ilan etmişler. Son bombayı Ankara’da patlatarak sana destek vermek için. Hatta senin söyleyeceklerini bile dikte etmişler: “Biz yapalım, yaptıralım, sana fırsat çıksın, ‘devlet yaptı’ de!

Vahdet

Bu haber toplam 491 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim