• İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C

İbrahim Karagül: Türkiye Afrin’e neden girdi?

İbrahim Karagül: Türkiye Afrin’e neden girdi?
Bir yıl önce Türkiye Afrin’de sadece PKK/PYD ile çatışmadı. Bu örgütün arkasına gizlenmiş bölge ülkeleriyle, bu örgüt üzerinden Anadolu’yu çevrelemeye çalışan ABD, İsrail ve müttefikleriyle mücadele etti.

Afrin müdahalesi bir terörle mücadele değildi, bir yabancı işgalle, bir dış tehditle mücadeleydi, Türkiye’nin geleceğini güvence altına alma mücadelesiydi. Bu anlamda Afrin’de, Suriye toprağında biriken bir tehdidi ortadan kaldırmanın çok ötesinde bir hesap vardı.

Bu hesap; ilmik ilmik işlenen, her aşaması bir başka bahaneyle “yutturulan” bir büyük coğrafya tasarımıydı. Irak işgaliyle, Suriye savaşıyla, Türkiye sınırlarının aşındırılmasıyla ulaşmak istedikleri yeni bir coğrafya haritasıydı.

İran sınırından Akdeniz’e: Yüz yıl önceki oyunu bu sefer bozacağız..

Yüz yıl önce yaşadıklarımızı bize yeniden dayatanların, bütün zaaflarımızı, kimliklerimizi çatışma diline dönüştürerek bizi yeniden derin bir uykuya sürükleyecekleri, gerçekleştirecekleri bir büyük yıkımdı. Türkiye dâhil, parçalama planı yapmadıkları, yeni haritalarını çizmedikleri ülke yoktu.

Türkiye’nin Afrin’e müdahalesi, DEAŞ ve PKK üzerinden coğrafyayı ve Anadolu’yu imha etmek isteyenlere yönelik en ağır cevap, en ciddi karşı koyuştu. Terörle mücadelenin çok ötesinde bir hesaplaşma, bir jeopolitikmüdahaleydi. O harita planlarına en ağır darbelerden biriydi.

İran sınırından Akdeniz’e kadar şekillendirdikleri haritaya çok ağır birdarbeydi. “Koridor”un Batı kapısı, Akdeniz kapısı kapatılmış, bütün hesaplar sıfırlanmıştı.

Biz o kapıyı kapatmasaydık bugün Hatay’ı yakacaklardı

Bir yıl önce o kapı kapatılmasaydı bugün Hatay’ı tartışıyor olacaktık, Hatay terörle kasıp kavrulacaktı. Bugün Fırat’ın Doğu’suna müdahaleyi engellemek için Türkiye’nin kapısını çalanlar, oyun üstüne oyun kuranlar, içeriden bu operasyona katılanlar, o zaman bütün mesailerini Hatay için harcıyor, öneri üstüne öneri getiriyor olacaktı.

Akılalmaz bir zihinsel tutulmaya mahkûm edilecektik, içeride olağanüstü hassasiyet ve zihin karışıklığı oluşturulacaktı. Türkiye’nin pozisyon alması bile engellenecekti. Belki de bir toplumsal infialle karşı karşıya kalacaktık.

Çünkü “Harita”nın önündeki tek engel Hatay’dı. Her şey bittiğinde bütün örgütler ve güçler oraya dayanacaktı. İşte o zaman Fırat’ın Doğu’su için bir seçeneğimiz bile, konuşacak cümlemiz bile olamayacaktı.

Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/turkiye-afrine-neden-girdi-sadece-pkk-ile-mi-catistik-o-gun-kapiyi-kapatmasaydik-bugun-hatayi-yakacaklardi-bu-cografya-hepimiz-icin-bir-kaderdir-ayrilmak-olumdur-2048986

Bu haber toplam 389 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim