• İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Mehmet Çavul: Maârif Dâvâmız-1

Mehmet Çavul: Maârif Dâvâmız-1

Nurettin Topçu, kült eseri “Türkiye’nin Maârif Dâvâsı”na, “Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağı, kültür ve maârif sahasında aranmalıdır” sözüyle başlar. Bu, yaşadığımız tüm problemlerin eğitim kaynaklı olduğunun açık bir ifadesidir. Mezkûr kitabın ismi, yazı dizimize de ilham kaynağı olmuştur. Bu yazı, konuya “Giriş” mâhiyetinde olup bundan sonrakiler eğitimin son yirmi yılda yani Ak Partili yıllarda takip ettiği süreçleri tahlil etmeye dönük olacaktır.

Merhum İ.Hakkı Uzunçarşılı’nın “Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilâtı” isimli eseri bize, yeni bir medeniyetin doğuşunda (İslam Medeniyeti) lokomotif görevi üstlenen “medrese”nin Osmanlı’da ilk olarak 1330 yılında İznik’te ve Orhan Bey tarafından kurulduğunu, ilk müderrisinin de Dâvûd-i Kayseri olduğu bilgisini verir. Doğulu toplumlar, karizmatik kişi odaklı dünya tasavvurundan sistem ve ilke odaklı hayat algısına sıçrayıp kurumsallaşmayı da başarabildikleri oranda tarihin öznesi olmuşlardır. İşte Osmanlı’nın ilmiye teşkilatındaki medrese örneği tam da bunu ifade eder. Bunu, Osmanlı ile sınırlamadan, Fâtımîler’in kurduğu el-Ezher, Fas’taki Karaviyyin, Tunus’taki Zeytûne, Bağdat’taki Nizâmiye, Nişabur’daki Saîdiyye, Tebriz, Meşhe ve Kum şehirlerindeki medreseler ile Endülüs’teki ve Orta Asya’daki medreseleri de dikkate alarak anlamak işimizi daha da kolaylaştıracaktır. Fakat ne hazindir ki, medrese de bir süre sonra bozulmuş, Taha Akyol’un Fahri Unan’dan yaptığı alıntı ile örneklendirecek olursak; 1470-1600 yılları arası ulema 189 telif eser yazarken, 1600-1700 yılları arası sadece 32 telif eser yazacak kadar irtifa kaybetmiştir. 1860’larda Osmanlı Türklerinin okur-yazarlık oranının %2’lerde oluşuna karşın diğer Osmanlı halklarında oranın %20’ler civarında oluşu, bu güne nerelerden ve nasıl geldiğimiz noktasında bir fikir verecektir. Türkiye’deki 206 üniversiteden hiç birisinin Dünyanın ilk beş yüz üniversitesi içine giremeyişi gibi bir gerçeklik tâo zamandan kendisini hissettirmektedir.

Bu haber toplam 497 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim