“15 Temmuz İhanetini Unutmadık, Unutmayacağız”

Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’nin düzenlediği “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye’nin Demokrasi Mücadelesi” konulu programına konuşmacı olarak katılan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan önemli açıklamalarda bulundu.

Unutulan darbeler tekrarlanır

14 Temmuz 2021 tarihinde saat: 11.00 de başlayan ve üniversitenin zoom hesabı üzerinden canlı olarak yayınlanan programda, milli iradeyi ve demokrasimizi hedef alan 15 Temmuz hain darbe girişiminin nedenleri ve sonuçları konusunda değerlendirmelerde bulunan Arıcan: “15 Temmuz hain darbe girişimi ülkemizin istiklaline, istikbaline ve istikrarına kasteden çok menfur bir darbe girişimidir. Darbe eğer unutulursa tekrarlanır, unutulan darbeler tekrarlanır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak ilan edilen bu haftanın asıl amacı bu tür darbe girişimlerinin tekrar edilmemesi için hatırlamak, bu bilinci daha canlı tutmaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nde 1960 askeri darbesiyle başlayan süreçte darbe girişimleri 1980 lere kadar hemen hemen on yılda bir vuku bulmuştur. 1960 da seçilmiş iradeye, demokrasiye, millet iradesine bir darbe yapılmıştır. Halkımız belki o günkü sosyolojik şartlar ve imkânlar dolayısıyla buna karşı çıkamamıştır. İnandırıcı olmayan gerekçelerle rahmetli Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilmişlerdir. Daha sonra, 1971 muhtırası, 12 Eylül 980 darbesi, 28 Şubat post-modern darbesi ile 27 Nisan tarihli e-muhtıra gibi sivil iktidara müdahaleleri gördük, şahit olduk.” dedi.

Gençleri zehirledi

Kısa aralıklarla yapılan girişimlerle toplumun darbelere alıştırıldığını ifade eden Genel başkan Arıcan, “Dolayısıyla; “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” nün amacı; 15 Temmuz'da yaşananların unutulmamasıdır.  Bu darbelerin ekonomik. siyasi ve  sosyolojik anlamda topluma ne tür olumsuz etkileri olduğunu siyaset bilimcilerimiz, sosyologlarımız, felsefecilerimiz uzun uzun anlattılar, anlatıyorlar. Kayıplar sadece bunlar mı? Hayır değil. Darbeler aynı zamanda bu milletin genç nesillerini yok etmiştir. İşte en son 15 Temmuz'da ifsat icra edilen bu projede  milletin evlatları bir anlamda bu ifsat projesini içine çekilerek yok edilmiştir. 1980 darbesinde de bunu gördük, bu milletin genç evlatları sağ sol gibi kavramlarla oyalanarak bir anlamda devre dışı bırakılmışlardır. Daha önceki darbe ve kalkışmalarla 15 Temmuz’u karşılaştırdığımızda benzer yanları olmakla birlikte gerçekte farklı yönlerinin bulunduğunu görüyoruz. Bu farkları iyi analiz ederek ancak bu tür hainliklerin önüne geçmiş oluruz.” diye konuştu.

FETÖ insanları mankurtlaştırdı

Konuşmasında ünlü edebiyatçımız Ahmet Hamdi Tanpınar’ın "Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur." Sözüne de atıfta bulunan genel Başkan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü: “ FETÖ terör örgütü Türk milletinin evlatlarını doğru yoldan çıkarmış, bir anlamda bozmuştur. Tabii bozulan insanlarda neyi gördük; Vatan, bayrak, devlet, millet bilinci yok edildi. Biliyorsunuz dünya edebiyatının çok önemli yazarı olan Cengiz Aytmatov'un ''Gün Olur Asla Bedel'' isimli romanında geçen “mankurtlaşma” olayı vardır. Mankurtlaşanlar kendi toplumuna ve kültürüne yabancılaşır, kimliğini ve kişiliğini kaybeder ve efendilerine kölelik yapan birine dönüşür. İşte, Peygamber Ocağına askeriyemize, Mehmetçiğimizin arasına sızan bu bozulmuş bu mankurtlaşmış hainler 15 Temmuz darbe girişiminde bulunmuşlardır. Peki önceki darbelerden farklı olarak ne yapmışlardır? TBMM bombalanmış, sivillerin üzerlerine kurşunlar yağdırılmış, kurumları işgal edilmek istenmiştir. Tarihimize kara bir gün olarak geçen  15 Temmuz’u kesinlikle unutmamalıyız, unutturmamalıyız.”