• İstanbul 21 °C
  • Ankara 25 °C

“ 20. Yüzyılda Türklerden başka hiçbir kavim alfabesini değiştirmedi”

“ 20. Yüzyılda Türklerden başka hiçbir kavim alfabesini değiştirmedi”
Kanal5 televizyonunda Yekpa Ahmet’in hazırlayıp sunduğu ve canlı olarak yayınlanan programda Türkiye Yazarlar Birliği kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan “Türkçe ve Dil Devrimi” konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

27 Ekim  2022 tarihinde gerçekleşen söyleşide konuşan D. Mehmet Doğan, verdiği örneklerle dil devriminin Türkçe üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdi.

AK Parti  Grup Başkanvekili Mahir Ünal, yaptığı bir konuşmada “Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, düşünmemizi yok etmiştir” demişti. Ünal’ın sözlerini ve bazı çevrelerden gelen yorumları değerlendiren Doğan; “Mahir Ünal siyaset adamı,  kültür adamı olarak konuşsaydı bu kadar dikkat çekmeyecekti. Siyasetin alanında yapılan bu konuşma bana göre çok layık olmadığı tepkilerle karşılaştı. Mahir Ünal’ın söyledikleri yeni sözler değil. Bunu Necip Fazıl’dan Cemil Meriç’ten Erol Güngör’den bugüne kadar çok sayıda ilim adamımız fikir adamımız söyledi. Tabi bunun tartışılacak tarafları olabilir. Şimdi alfabe değişmesi için daha önce bir takım şeyler olmuş ama alfabe değiştirmek uygun bulunmamış bu bir fikir jimnastiği değiştirsek ne olur,  sesli harfleri nasıl ifade edeli ve Ender Paşa da malum olduğu üzere savaş sırasında askerler için böyle bir alfabe de sesli harfleri işaretlerle belirten bir alfabe yaptırmış ama alfabe değişikliği çok ciddi bir iş ve yeryüzünde 20. Yüzyılda Türklerden başka hiçbir kavim alfabe değiştirmemiştir.” dedi.

 Dile müdahalenin Azerbaycan’da yapıldığını belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sovyet hükümeti 1922’den itibaren Azerilerin alfabesini Latin alfabesine geçirmek istedi. 1928’de bizden önce, dört - beş yıllık bir tecrübeden sonra Latin alfabesine geçtiler. Akabinde de diğer Türk lehçeleri Latin alfabesine geçirildi. Fakat bu on yıl bile sürmedi. Stalin döneminde bu seferde asıl alfabeyi Kiril alfabesini dayattılar.”

Konuşmasında,  Türkiye’nin alfabe değişikliğinden sonra 1950’lere kadar ciddi olarak okuryazar oranını artıramadığını belirten Doğan, bunun nedenlerini de şöyle açıkladı: 1930’lu yıllara baktığımızda; okul açmıyorsun, öğretmen yetiştirmiyorsun, kitap basmıyorsun durum böyleyken okur yazar oranı nasıl artacak? Eğer sen gerçekten milletin okuryazar olmasını istiyorsan hadi alfabe inkılabı da yapmışsan o zaman ne yapman lazım bunun planı programı olur. Mesela, önce neyi düşünürsün, eski alfabeyi yasaklayacaksın o zaman gençlerin en azından üniversite öğrencilerinin okuyacağı kitaplar basman lazım. Binlerce klasik metni çoğaltman, ona göre yayınlar yapman, öğretmen yetiştirmen lazım. 15 bin öğretmeni 30 bine çıkardığım zaman zaten ne olacak okuryazarlık oranını iki katına çıkarırsın, öğretmeni arttırmazsan bunu nasıl çoğaltabilirsin ki? Maalesef bunların hiçbirisi yapılmadan insanları “halk mektepleri, ulus okulları” gibi kurslardan geçirerek  sahte bir okuryazarlık oluşturdular.” diye konuştu.

2-035.png3-031.png

Haberin Devamı: https://www.youtube.com/watch?v=ONf7EIwQsH4

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 864 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim