İnsan umutla yaşar. Sürekli daha iyi olacak duygusu olmasa insanın durumu zor. Daha güzel günlerin geleceğine olan inanç, yaşanılan zorluklara karşı direnç veriyor. Yaşı yarım yüzyılı bulanlar yaşayarak gördüler ki, dünya gittikçe daha yaşanmaz hale geliyor ve her doğan gün geçeni aratıyor.
Modern dönemin ulaşımı ve iletişimi hızlandırmasıyla güvenlik algısıyla birlikte insan psikolojisi de sarsıldı. Aileden ülkeye, oradan uluslararası ilişkilere yansıyan ilişkiler ağı tedirginlik üretiyor. Bir ülkeye ait sorunlarla başetmek, bu aşamada yeterli olmuyor.
Dünyanın yaşadığınız ülkeye bakışı, yaşanmakta olan sürecin getirileri ve değişen yapılar karşısında konumunuzun risk oranı ve buna bağlı olarak uzayıp giden sorunlar yumağı.
Bir ülkenin, küresel güçleri rahatsız edebilecek en küçük gelişme hamlesi, tehdit olarak değerlendiriliyor. Sonrasında rahatsızlığın oranı, nev’ine göre ‘çözüm’ler aşaması başlıyor. Genelde muhalefetle kurulan birliktelikler devreye koyularak, hükümetlerin terbiye edilmesi yöntemi işlevsel bulunur. Siyasi partiler, medya, sivil toplum kuruluşları ve kullanılmaya uygun ne kadar kişi, kurum, kuruluş varsa devreye alınır.
Kalabalıklar, çoğu kez, durumun farkında değildir. İşin başındakilerden kimileri de olayları hayırhah görebilir, ancak ortaklığı kotaran insanların yaşadıkları ülke ile ilişkileri izah edilebilir midir? Mesele budur.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/ahmet-mercan/19699/kuresel-sistemin-manivelasi-olmak































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.