Dünyadaki zenginliğin ya da servetin yüzde 90'ına dünya nüfusunun sadece yüzde 10'unu oluşturan kesim hükmediyor. Kapitalizmin “birlikte zenginleşeceğiz” söylemi büyük bir avutmaca. Büyük kitleler çılgınca tüketmezlerse küçük azınlık servet temerküzü sağlayamaz.
Modern zamanları idrak ettiğimiz bu talihsiz dönemde insan kalabalıkları ayaklarına prangalar vurulmuş birer köle ve hizmetkâr ordusuna benzemektedir. Hayatları, özgürlükleri, gelecekleri adeta ellerinden alınmıştır. Zihinlerindeki düşünceler, ceplerindeki paralar, evlerindeki huzur ipotek altındadır. Bu talihsiz kalabalıklar borçla yaşamakta, borçla dünyaya gelmekte, borçla ölmektedir. Daha çok kazanma ve daha çok harcama yarışında insanların hayatları telef olup gitmektedir.
Öte yandan kazandığından fazlasını harcama bataklığına saplanan insanlar aradaki farkı borçlanarak kapatmaya çalışmaktadırlar. Borç verenler borç alanlara karşı herhangi bir sorumluluk taşımazken, borç alanlar büyük bir yükümlülüğün altına girmekte, varlıklarını, hayatlarını, kazanımlarını gönüllü/gönülsüz satışa çıkarmaktadırlar. Burada iki taraflı bir çıkar ilişkisi söz konusu değildir. Kazanan taraf her zaman borç veren taraftır. Boynuna pranga takılan ve köleleştirilenler, yani borçlular her zaman kaybeden tarafta bulunmaktadırlar.
Devamı: https://www.star.com.tr/acik-gorus/modern-koleligin-anatomisi-haber-1867861/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.