Tarih neyimiz olur? Bu kışkırtıcı sorunun cevabı tarihin değil bugünün ve yarının hükmüne işaret eder.
Tarihi hafızadan yoksun toplumlar, tarihi derinliği olmayan devlet ve gelenekler su üstüne yazı yazmakla meşguldür.
Tarihi niçin okuruz; tarihe neden müracaat ederiz? Geçmişi öğrenmekten çok, geleceği okumak için tarihe başvurmak gerektiğini söyleyebilirim.
Tarihi doğru okumak bize tarih bilincine sahip olmayı kazandırır. Tarih bilinci her kültüre, her topluma, her coğrafyaya nasip olmaz; zaferleri ve hezimetleriyle, hataları ve sevaplarıyla topyekun geçmişin yükünü birikime, bilince dönüştüren farklılık durumu ve farkındalıktır.
Tarih bilinci, tarihi mutlaklaştırmadan, tarihi olguları anlama ve anlamlandırma cehdidir. Yargılamadan önce anlamaya çalışır, anakronizme düşmeden yarına ışık tutmayı sağlar.
Tarih bilinci; tarihin geleceğe tuttuğu ışığı körelten, tarihi idealize eden 'şanlı tarih okuması' ile bir arada gelişmez.. Tarihi mutlaklaştırıp idealize etmek de toplumu bir tür tarihsizleştirmektir.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/israil-suudi-aynasinda-tarihsizlesme/42942































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.