• İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 13 °C
  • Konya 2 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 14 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 10 °C

Ali Karahasanoğlu'ndan: Ergenekoncudan ibret alsaydı paralelciler böyle konuşmazdı

Ali Karahasanoğlu'ndan: Ergenekoncudan ibret alsaydı paralelciler böyle konuşmazdı
Ergenekoncular benzer hikaye okuyorlardı.. “Darbe planında yazıldığı gibi, Fatih’te öyle bir sokak yok ki.. 2003’te öyle bir durak ismi yoktu ki..
alikarahasanoglu

Ergenekoncular benzer hikaye okuyorlardı..

“Darbe planında yazıldığı gibi, Fatih’te öyle bir sokak yok ki.. 2003’te öyle bir durak ismi yoktu ki.. O tarihte ben denizin altında canlı yayında dalış yapıyordum ki!”

Böyle böyle gidiyor savunmalar.

Oysa iddia şu idi: “Ey subaylar. Bu ülkede, darbecilik geleneği var. Bu ülkede, siyasetçilerin serbest bırakmak istedikleri başörtü, bir türlü serbest olamıyor. Bu işin arkasında da, askerler olduğu belirtiliyor. Hükümetlere posta koyan komutanlar var.. Hükümetlerin oluşumuna karışan generaller var.. Var oğlu var..”

Bunlar söylenip, darbeci subaylara soruyoruz: “Sizin darbe ile işiniz yok ise.. Bu ülkede niye başörtü yasak olmaya devam ediyor?”

Cevap yok..

Binlerce delilden bir tanesinde, maddi bir hata bulmuşlar. Hemen kıyameti kopartıyorlar.. “Bak, 2003’teki darbe hazırlığında.. Camiye bomba atma planında.. Bilmem ne sokağından bahsediliyor. Oysa o tarihte böyle bir sokak yok. Bu sokak ismi, 2008’de oraya verildi.”

Vay beee.

Ne büyük delil bu!

Söylesene sen beybaba: “Bu ülkede başörtü yasağı, kimin emri ile uygulandı. Bu ülkede Tayyip Erdoğan, kimin emri ile belediye başkanlığından düşürüldü. Kimin emri ile 2002 seçimlerine giremedi. Kimin emri ile eşinin başörtüsü gerekçe gösterilip horlandı.. vesaire vesaire..”

Bunlara cevap yok.

“Sokağın ismi şu tarihte verilmiş”miş..

Eeee. Ne yapalım sokağın ismi o tarihte resmiyet kazanmış ise?

“27 Mayıs darbesi yapılmamıştır” mı diyelim şimdi?

Bir seferinde, okurumuz “Vicdanınız yok mu sizin?” diye konuyu ajite etmişti..

Ben de söylediğini merak etmiştim. Araştırdım.. Sokağın ismi resmiyette gerçekten öyle değilmiş ama..

Halk içinde, 40 yıldır zaten öyle kullanılıyormuş.

2008’de de resmi olarak o ismi almış.

Eeee. Ne yapalım şimdi? Sokağın ismi, darbe planında, resmi ismi ile değil de, halkın dilinde olduğu şekli ile kullanıldı diye.. O belgeyi yok mu sayacaktık yani?

Beyler.. Bu ülkede darbeler yapılmıştır. Balyoz davası da, Ergenekon davası da özü itibariyle doğru davalardır..

Böyle kıytırık bahanelerle, bu davaların haklılığı inkar edilemez..

Nokta..

Düne kadar böyle diyorduk.

Şimdi başımıza paralelciler çıktı.

Onlar da aynı savunmaları yapıyorlar.. Biz de onlara, aynı cevabı vereceğiz.

Ergenekoncuların  tırışkadan itirazlarıyla, gerçeklerin üstünü örtemezler..

Örnek..

Binlerce kişinin dinlendiği ortaya çıktı..

Beyefendiler bir dinleme kararındaki tarih ile, hakimin görev tarihi arasında bir farklılık yakalamışlar..

Neymiş o?

2008 Nisan ayında verildiği ileri sürülen bir dinleme kararında, Orhan Karadeniz’in ismi geçiyormuş.

Oysa Karadeniz, 2008 Mart ayında emekli olmuş!

Vay canına sayın seyirciler.

Eee. Ne yapacağız şimdi?

“2008 Nisan ayında, Orhan Karadeniz emekli olduğu anlaşıldığından, Türkiye’de paralelciler, hiç kimsenin telefon konuşmalarını dinlememişlerdir. Paralelci arkadaşlar pir-ü paktırlar” mı diyeceğiz?

El insaf yani..

Binlerce insanı dinletecek kadar güçlü bir derin yapı, bir dinleme kararında, yanlışlıkla emekli olan hakimi görevde gibi gösterse, ne olur ki sanki?

Kıyamet mi kopar?

Adam Anayasa’daki açık hükme rağmen, Başbakanı dinliyor. Bakanları dinliyor.

Anayasa “Dinlenemez” dediği halde bunu yapıyor da.

Emekli hakime dinleme kararı mı verdirmekte sorun çıkıyor?

“Başbakan’ın konuşmaları hukuken delil olmasa bile.. İstanbul’daki savcılar, Başbakan’ın dinlenmesi uygulamasını, hukuken yapamayacakları kesin olsa da. Sonuçta bunlar dinlenmiş ise, hukuki delil olmasa bile.. Siyasi delil olur” diyen adamlar..

Şimdi “Emekli hakim dinleme kararı veremez” diyerek, sanki emekli olmayan hakimin verdiği kararlar hukuki imiş gibi, bize caka satıyorlar!..

Sabahtan akşama kadar, Başbakan’ın hem de montajlanmış, çarpıtılmış, kesilip biçilmiş konuşmalarını, Anayasa’daki açık yasağa rağmen, kanunlardaki açık hükümlere rağmen, şarkı-türkü dinletirmişçesine, halka dinletenler..

Şimdi bize “O hakim emekli idi. Karar veremez ki” diyorlar..

Kanuna çok açık bir şekilde aykırı olan bu işleri yapanlar..

Emekli bir hakime dinleme kararı mı verdirtmeyecekler?

Ben size hemen bir ihtimali dillendireyim..

Bazı CD’lerde uygunsuz görüntüleri ortaya çıkan Ankara’daki o hakim; Orhan Karadeniz, kendisi ile ilgili o görüntüleri elinde tutanların isteklerini yerine getirirken...

Yaş haddinden emekli olduğunda..

Paralel yapının işlerini aksatmamak için..

Şantaja boyun eğip, Nisan ayındaki kararlara da imza atmıştır..

Ne var bunda?

“Emeklilik-memeklilik işlemez bize.. Sen imzala bu kararları. Bir şeycik olmaz. Kim soracak ki hesabını.. Biz devletiz. Biz paralel devletiz. Bize kimse bir şey yapamaz!”demiş, imzalatmışlardır kararları..

Bu bir ihtimal.. Daha size, onlarca ihtimal sayarım..

Önemli olan şu: “Siz, bu ülkede Anayasa’da yasak olan dinlemeleri yaptınız mı, yapmadınız mı? Medyanızda, o yasak olan dinlemeleri, haber gibi sundunuz mu, sunmadınız mı?

06.06.2014 Yeniakit

Bu haber toplam 630 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim