TC. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Bilim Sanat Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Balkan Tarihi Konuşmaları'nın bu ayki konuğu Fatos Lubonja idi. Lubonja,Arnavutluk milliyetçilik mitleri üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.
Arnavut milliyetçiliği Batı’nın milliyetçilik akımı ile kıvrandığı on dokuzuncu yüzyılda baş göstermiş. Bu milliyetçi hareketler beş yüz yıldır tebaası olunan Osmanlı Devletine karşı yapılmış. Lobunja bu hareketlerin Arnavut tarihine dair yeni mitler yarattığını belirtti. Bu mitlerin en başında gelen ise, Arnavutların kendilerini hakimiyet altına alan bütün güçlere karşı direnç gösterdiğiymiş: “Buna göre Arnavutlar Roma öncesi köklerinden itibaren bütün emperyal güçlere, Roma’ya, Bizans’a ve Osmanlı’ya direnmiştir, tabii bir tebaa olmamışlardır. Özgürlüklerine çok düşkün bir millet oldukları söylenen Arnavutlara göre, bu devletler Arnavutluk’u fetih değil işgal etmişlerdir.” Oysaki Arnavutlar Osmanlı idaresinde beş yüz yıl bulunmuş ve bu “işgale” karşı koymamışlardı.
Amaç, Osmanlı mirasından kurtulup Batılılaşmaktı
On dokuzuncu yüzyıldan itibaren Arnavut kimliği inşa edilmeye başlanmış ve Arnavutların en yakın atası olarak on beşinci yüzyıldan İskender Bey belirlenmiştir. Çünkü İskender Bey Osmanlı Devletine karşı savaşmış bir “kahramandır”. Buradaki garabet şuradadır: Çoğunluğu Müslüman olan bir halkın düşmanı olarak başka bir Müslüman devlet belirlenmektedir. Lubonja, bu sürecin aksini göstermek adına İşkodralı Vaso Paşa’dan bir beyit okudu: “Kiliseye veya camiye bakma/ Arnavut’un dini Arnavutçuluktur.”
Osmanlı Devletinden ayrıldıktan sonra Arnavutlar yeni kimlik inşasına giriştiler ve ideolojik bir milliyetçilik güdüsü ile hareket ettiler. “Bu milliyetçiliğin aslında bir Batılılaşma süreci” olduğunu belirten Lubonja, bu sürecin Türkiye Cumhuriyetinde yaşanan sürece oldukça benzerlik gösterdiğini belirtti: “Amaç, Osmanlı mirasından kurtulup Batılılaşmaktı.”
Lubonja, Enver Hoca ile Arnavutlukta milliyetçi bir komünizm tesis edildiğini belirtti: “Bu da bir nevi dindi. Bu sefer direniş neferi Arnavutlar, Batının kapitalist emperyalizmi ile doğunun sosyal emperyalizmine (dine) karşı koymaya başladılar.” Bu sefer geçmişlerini hepten reddettiler, o kadar ki bu yeni görüşe göre Arnavutlar hiçbir zaman dindar olmamıştı, zaten rahipler ile imamlar da devletin ajanıydı.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/22468/arnavutlar-icin-osmanli-donemi-ne-ifade-ediyor.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.