Filmde, Barnabas İncil'ini konu alarak Kıbrıs'ta yaşanan gerçekleri, belgeleriyle bir filme alan senarist yönetmen Tamer Garip. Milli Gazete'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: " Aziz Barnabas Hz. İsa'nın 12 havarisinden biriydi. Aziz Barnabas'ın Hz. İsa ne söylediyse herhangi bir yorum katmadan olduğu gibi kaleme almış biri. Hz. İsa vefat ettikten sonra Aziz Barnabas Kıbrıs'a geliyor ve oraya yerleşiyor. Aziz Barnabas Kıbrıs da İncil'i yazmaya başlıyor. Gerçek İncil'i yazarken çevresindeki birçok kişiyle kavgalı oluyor. Barnabas 4 İncil yazıyor ve bunlardan biri Papa'nın eline geçiyor. Bu İncil'de Hz. İsa'nın; 'Ben Allah değilim Allah'ın oğlu da değilim. Benden sonra bir peygamber daha gelecek ve onun adı da Ahmettir' dediği yazıyor."
Rumların Türkleri katledilişini de gözler önüne serdik
'Rumların Türkleri nasıl katlettiğini belgelerle gözler önüne seriyoruz" diyen Garip, "Bu İncil Papa'nın eline geçince hemen yasaklıyor. Çünkü bu gerçek İncil Hıristiyanların temel taşlarını yerinden oynatacak güce sahipti. Bizim filmimizde ise 1930'larda 40'larda Barnabas İncil'ini araştırmaya başlayan iki kişiyi anlatıyor. Bizde Filmimizde bu gerçeğe ışık tutmaya çalıştık. Ayrıca Rumların Türkleri katledilişini de gözler önüne serdik."
Yazıcıoğlu bu yüzden ölmüş olabilir
Muhsin Yazıcıoğlu'nun da Barnabas İncil'i ile ilgili yaptığı bir çalışmanın kurbanı olduğu iddiasını sorduğumuzda Garip, " Ben bu konuyu araştırdım. Barnabas İncil'ini araştıran ve film yapmak isteyen hemen hemen herkesin öldüğünü gördüm. Hıristiyanların temel taşlarını oynatıyorsunuz ve Hıristiyan lobilerce kabul edilir bir şey değil. Örneğin bizim ülkemizde de 1996'da Kutlu Adalı Barnabas İncil'i üzerine yazmaya başladıktan bir hafta sonra öldürüldü. Muhsin Yazıcıoğlu'da bu konudan dolayı öldürülmüş olma ihtimali yüksek. Bu işe girmek çok tehlikeli." şeklinde konuştu.
Tarih siliniyor
Araştırma yaparken bilgilerin ve belgelerin arşivlerden kaybolmaya başladığını söyleyen Garip, "Rumların Türklere yaptığı zulümleri araştırırken daha önce bulduğum bilgi ve belgeler daha sonra kaybolmaya başladı. Bende internetten silindiğini görünce arşivlerden satın almaya çalıştım ve benden önce satıl alındığını öğrendim. Büyük ajanslardan da o bilgileri alıp silmişler. Hıristiyan lobisi bu filme karşı olduğu için tarihi belgeleri ortadan kaldırıyorlar. Biz Kıbrıs Rum kesimi tarafından da çok rahatsız edildik, engellenmeye çalışıldık. Rumlar maddi zorlukta oldukları için pek engelleyemiyorlar" ifadelerini kullandı.
Dev oyuncu kadrosu
Senaryo yazarlığını ve yönetmenliğini Tamer Garip'in yaptığı, ana sponsorluğunu Yakın Doğu Üniversitesi'nin üstlendiği filmde, 200'den fazla Kıbrıslı Türk, 12 İngiliz, 20 de Türkiye'den oyuncu rol alıyor. Başrolleri ise İngiliz oyuncular Jolie Myatt ve Jonny Lee Kemp, Türkiye'den Cengiz Bozkurt ve KKTC'den Serhat Harman paylaşıyor. Cast ve Organizasyon Direktörlüğünü Harun Korkmaz yaptığı Film, 21 Aralık'ta Türkiye ile Avrupa'da aynı anda vizyona girecek
Cengiz Bozkurt: Filmde büyük emek
Filmin başrol oyuncusu Cengiz Bozkurt ise filmin şahsi bir hikâyeden yola çıkarak Kıbrıs'ın tarihini anlattığını belirterek, büyük bir gönüllü ordusuyla çekildiğini söyledi. Filmde büyük emek harcandığının altını çizen Bozkurt, kendisinin önce kötü işler yapan ancak bu kötülüklerinden sonra vicdani bir hesaplaşma yaşayan Kıbrıslı bir Rum'u canlandırdığını anlattı. Cengiz Bozkurt, ''Kıbrıs'ta o dönemde Türkler kadar Rumlar da kaybetmiştir. Bunların hepsi filmde öznel bir hikâye üzerinden anlatılıyor. İçinde aşk olan ancak politik meselelere de değinen bir film'' ifadelerini kullandı.
Bu film Türklere bakışımı değiştirdi
Filmin İngiliz başrol oyuncusu Jolie Myatt da filmde yer almaktan mutlu olduğunu ifade ederek, filmin kadrosunda yer almasının kendini özel hissettirdiğini aktardı. Myatt, ''Türkler gerçekten muhteşem insanlar, çok sıcakkanlı ve misafirperverler. Öncelikle buraya turist olarak gelmiştim. Filmde, Kıbrıslı Türklerin çektiği sıkıntıları öğrendim ve bütün düşüncelerim değişti. Şu an ben bir parçamın Kıbrıs'a ait olduğunu hissediyorum'' diye konuştu.
Mustafa Kılıç/İstanbul
20.12.2012 Milli Gazete, Kültür
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.