Batı dillerinde “medeniyet” kelimesinin karşılığı olan “civilisation”, Latincede “şehirli” anlamına gelen “civilis” kelimesinden türetilmiş.
Türkçede karşılık olarak üretilen medeniyet kelimesinin kökü, Arapçada şehir anlamına gelen “medine”.
Medeniyetle eş anlamda kullandığımız “uygarlık” ve “medeni” kelimesi ile eş anlamlı kullandığımız “uygar” kavramlarının kökeninde "belli yasalara uyarak şehirde yaşayan halk” manasındaki “uygur” kelimesi var. Göçebelikten yerleşik düzene geçen ilk Türk topluluğu sayılan Uygurlardan mülhem.
Medeniyet teriminin düşünce tarihi boyunca kazandığı anlamların ortak noktasında, hukukun üstünlüğünün benimsendiği bir “şehir hayatının”, sosyal, siyasal, entelektüel, kurumsal, teknik ve ekonomik alanlarda mümkün kıldığı birikim, seviye ve fırsatlar var.
Yani medeniyet için şehir ve şehirlilik bilinci şart. Tanımı gereği, köyde medeniyet olmaz.
Köyler, çoğu zaman aralarında akrabalık ilişkileri bulunan, benzer şartlarda yetişmiş, benzer inanç ve görüşleri benimsemiş, yabancıları ve aşinası olmadıkları hemen her şeyi şüphe, korku ve düşmanlıkla karşılayıp hayatlarında çıkartmaya çalışan, herkesi zorla kendilerine benzetmeden, benzetemediklerini yok etmeden rahat edemeyen kimselerin bir arada yaşadığı yerler.
Devamı: https://www.karar.com/bedevi-kafasiyla-medeniyet-ihya-edilmez-1565453
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.