Ey Can!.. İlk kez şiiri öne yazıyı sonrasına alıyorum. Bu gün İskender olduğunu sananları ele almak istedim, bu mektubumda. Sana sıklıkla mektuplar yazıyorum, senden cevap alamasam da. Bazen selamını gönderen olur, uzak diyarlardan. Gönderdiğin selama tabiî olsun hepimizin yüreği.
BEN İSKENDER DEĞİLİM
Bir gül uzat bana dikeni kanatsın yüreğimi
Hatırlatsın bana ölümlü insan olduğumu
Kan göreyim İskender gibi
Etrafımda çanak yalayıcılar
Etrafımda yalakacılar
Etrafımda yalancılar
Neden insan olduğumu sakladınız
Ben ölümlüyüm işte
İlahlık yok bedenimde
İnsanım sizin gibi
Ben İskender değilim
Yer, içer, uyur, aç kalır, acı çekerim
Başınızda krallık iddiam kalmadı benim
Kendi halimde bir insanım
Sizin olsun mücevherler
Sizin kalsın altın sandıkları
Ne kadar elmas u zümrüd varsa
Ben insan olduğumu hatırladım
Ben İskender değilim
Üzgünüm dalından ayrı kalan gül
Etrafına koku veren gül
Solman mukadder yapraklarınla
Ölürken yaşattığın için beni
Kalbimle teşekkür borçluyum sana
Ölürsün bilirim bir zaman sonra
Elimde hatıran uyarıcı kalacak
Gönlümden sana en içten saygılarımla
Ben İskender değilim
İnsan olduğumu hatırlattın bana
Ben İskender değilim
Ben ölümlü biriyim
Etrafımda çekilin ey insanlar
Yeni doğdum kendimce
Yaptıklarımdan özür dilerim
Ben İskender değilim
Ey Can!.. Çoklukla yazarken kişinin bulunduğu konum gereği, kendi nefsine olan esareti, kendisini zaman içinde tanınmayan hale getirir. Sahip olduğu güç (Ne demekse?), ihtiraslarının önünü alamaz.
Ey Can!.. İnsanoğlu, ölümlü dünyada bir gün toprağa düşecek bedenini düşünse, her gün toprağa teslim edilenlerin dünya hayatının bittiğinin idraki içinde olsa, yaptıklarına bir sınır çizer, en olmadık işleri bırakır, insanlığa ve erdeme dair hizmetlere yoğunlaşır.
Ey Can!.. Kasem olsun ki zamana, insanın hüsranda, ziyanda olduğu ortadadır.
Ey Can!.. Zaman içinde yaşlandıkça her birimizin içinde olan İskenderlik, yerini pişmanlığa bırakır. Kimse İskender değildir, aslında. İskender, dünyanın ulaşabildiği topraklarını almakla ne kazandı?
Ey Can!.. İskender, ölüme karşı durabildi mi?
Ey Can!.. İskender olma vaadiyle dünyada kan döken, can alan, her yeri cehenneme çeviren, gözyaşının müsebbibi olanlar, çoluk çocuğu yetim-öksüz bırakanlar, kadını kolsuz kanatsız, yaşlıları boynu bükük, yeryüzünü tiranlıklarının bahçesine çevirtenler, gökyüzüne hâkim olmak isteyenler, ölümün soğuk yüzü karşısında ne yapabiliyor?
Ey Can!.. İnsanlık üzerine bombalar yağdırtanlar, toplarıyla saldıranlar, silahlarıyla savunmasız insanları öldürenler, hiçbir zaman inançlarından bahsetmesin… Hangi inanç, savunmasız insanları öldürme hakkı veriyorsa tabiî olanına o inanç, tükürülesi vicdanında bir gün yok olmaya mahkûmdur.
Ey Can!.. Hangi düşünce yeryüzüne haksız biçimde sahip olmak istiyorsa ve bundan insanlık derin yaralar alıyor ve bunu emredenler kenara çekilip, taşeronlarını bu işe memur ediyorsa, Rabbim, onları kahhar sıfatıyla cezalandırsın, Celal sıfatıyla kendilerine rahat yüzü göstermesin.
Ey Can!.. Yeryüzünü kana bulamakla kendilerini şerefli hissedenlerin, mazlum insanlara yaptırdıklarını kendilerine tatbik edilinceye kadar Rabbim, bizi dünya hayatından ayrı bırakmasın.
Ey Can!.. Dediklerimde hata yoktur, bilesin. Rabbim!...Yeryüzünü fesada, fitneye, kıyıma, cinayete, talana, vurguna, ahlâksızlığa, yalana verip, kendilerine herkesi hizmetçi-köle bilen anlayışa, anlayışlara karşı senden yardım istiyoruz.
Ey Can!.. Kederli kalemim fazla bir şeyler yazmak istemezken, yaralı gölümden damıttığın bir şiirle son vermek isterim, bu mektubuma. Önce kendisini sorgulamalı ki insan, başkasını tenkit etme hakkını kendinde bulsun. Onun için “Ben İskender Değilim” isimli şiiri sana sundum, mektubun başında. Bilmen lazım ki şiir sanatıyla fazla alakalı değildir, bu şiir. Belki şiir adına en kötü yazılandır, yazdığım. Okumanı, çok okumanı isterim, bu şiiri.
EY Can!.. Tekrar görüşmek ve dertleşmek üzere inandığımız doğrunun, Hakk’ın yanında olmadıkça, bir tarafımızın İskender tavrı içinde kalacağını bilmeni isterim.
17.11.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.