Nasılsınız Betül Hanım?
Bu nasıl zor bir soru. Karşımıza milyon tane soru çıksa en zoru bence bu, “nasılsın?”
Üzgünüm. Her şey için çok üzgünüm. Endişelerimiz, korkularımız var şüphesiz, iyi temennilerimiz, dualarımız sonra…
İnşallah iyi oluruz. Bir rahatlama ferahlama oldu, ama yaşananlar geçmiş değil, belki de bir başlangıç.
Milletimizin cesaretine, fedakârlığına hayran kaldık bu süreçte, kalıyoruz. Tankları durduran şehitlerimize, gazilerimize, meydanlarda nöbet tutan herkese minnettarım.
Yine de şunu söylemek isterim:
Kendimizden bilmeyelim. Bütün yanlışlığımıza, bozulmuşluğumuza rağmen merhamet eden Allah’tır. Bir galibiyet ve zafer varsa bu Allah’tandır. Kalplere sekine veren ancak O’dur.
-Bir öykü söyleşisinde bu ifadelerin yer alacağı gelmezdi hiç aklıma, gelir miydi? Hayır, kesinlikle gelmezdi. “Nasılsın” sorusunu çarpıttığım için mazur görün.-
Öykü yazmanın dışında neler yaparsınız. Sizi biraz tanıyalım.
Hemen herkes gibi zaruri meşguliyetler. Bunun dışında bana kalan her boş zaman dilimini okuyarak geçirmeye çalışıyorum. Yalnız takılırım. Üsküdar’a inerim, çay içerim, yürürüm, parka giderim, bu gibi şeyler.
Kendimi tanıtmak gerekirse… Kendinden bahsetmeyi pek seven biri değilim. Ama başkalarını tanımak isterim, dinlemeyi seven biriyim. Ne kadar az soru, o kadar mutlu ben… (İşte kendimden bahsetmiş oldum böylece.)
Devamı için: http://www.izdiham.com/betul-nurata-ile-roportaj-yaptik/



































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.