• İstanbul 18 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 21 °C
  • Konya 21 °C
  • Sakarya 22 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 21 °C

Bir Ömür Osmanlı Halil İnalcık

Bir Ömür Osmanlı Halil İnalcık
D. Mehmet Doğan TYB Vakfı Başkanı: Siyasetin ve aktüelin iğvasına kapılmadı.

Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, son röportajdaki bir cümle vefatından sonra çok fazla dikkat çekti ve bilhassa sosyal medyada sıkça paylaşıldı:
“72 kitabım var, çoğunu 80 yaşından sonra yazdım."
Halil Hoca'nın neredeyse son günlerine kadar kalemi ve kitabı elinden düşürmediğini, daima bir araştırma faaliyeti içinde olduğunu, okuyup yazdığını biliyoruz. Hatta vefatından kısa bir süre önce Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet adlı yeni bir kitabı daha yayınlanmıştı.

Peki, onlarca kitap, yüzlerce makale yazan, bugün her biri Türkiye'de ve dünyada Osmanlı tarihi okutan pek çok öğrenci yetiştiren yüz yaşında ebediyete intikal eden bu asırlık çınarın başarısının sırrı neredeydi?
Bu sorunun cevabı Hoca'nın hayatının satır aralarında gizlidir:

1916'da imparatorluk payitahtında, İstanbul'da bir Osmanlı olarak gözlerini açar dünyaya İnalcık. Cumhuriyet'in ilanından sonra da yeni başkent Ankara'ya taşınırlar. 1935'te Atatürk'ün emriyle açılan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'ne girer. Türk tarih tezini desteklemek ve bu yönde araştırmalar yapmak amacıyla kurulan bu fakültede Almanya'dan kaçıp Türkiye'ye gelen pek çok ünlü profesör de vardır. Hoca önce Sinoloji, yani Çinbilimi okumayı düşünmüş ancak çabuk vazgeçmişti. Kaynak açısından çok zenginliği ve İmparatorluk başkenti İstanbul'da doğup büyümesinden dolayı İnalcık, ileriki yıllarda bir “ekol" oluşturacağı Osmanlı tarihi alanında çalışmaya karar verir.

BÜYÜK BİR HIRS VE SEVGİ

Fakültede pek çok değerli hocası olsa da, modern Türkolojinin kurucusu Prof. Fuad Köprülü üzerinde büyük bir tesir yapar. 1940'da Fakülteyi bitirdikten sonra Fuad Köprülü'nün tavsiyesi üzerine önce “ilmî yardımcı" olur. Bulgaristan'daki Tanzimat reformları üzerine doktora tezini hazırlar ve 1942'de bitirip üniversitede asistan olarak kalır.

Doktorasını bitirmesinin ardından Osmanlı tarihinin hemen her alanında ince eleyip sık dokuduğu, binlerce arşiv vesikasından, yerli-yabancı tarihlerden süzdüğü bilgilerle inşa ettiği araştırmalarını yayınlamaya başlar.

Yaptığı işin ne kadar önemli olduğunun farkındadır, bunu bir konuşmasında şöyle belirtir:
“Tarihimizi millete iyi öğretmek icap eder. Bu bütün dünyada böyledir. Milletler medenileştikçe tarih tedrisatı ehemmiyet kesbeder. Bir milletin ilerlemesi, hatta yaşaması için, tarih şuuruna sahip olması lazımdır. İngiltere'nin kudreti, tarihe saygısından gelir. Tarih, geleceğimiz için sonsuz bir kaynaktır."

 



İnalcık'ın, “Tarihçi şahsiyetim üzerinde, hiç şüphesiz bu iki yazarın belirgin bir etkisi vardır" dediği Prof. Fuad Köprülü ve Prof. Ömer Lütfi Barkan'dan ve 1950'den sonra Fernand Braudel ve Annales okulundan etkilenmiş, araştırmalarında bu okulun yaklaşımlarından da istifade ederek özgün bir metodoloji ortaya koymuştur.
Bunu yaparken nasıl bir yol izlediğini şöyle anlatıyor:

“Tarihçi kendini iyi tanımalı temayüllerini bilmeli, neyin peşinde gideceğini belirlemeli. Sevmediğiniz bir konuda çalışamaz ve ilerleyemezsiniz. (…) Ben büyük bir hırs ve sevgiyle kendimi Osmanlı tarihine verdim.
Toplumuna katkı yapacak olan konuyu seçmeli. Fransa veya Roma tarihi gibi çok çalışılmış konular yerine Osmanlı tarihi gibi henüz tamamıyla araştırılmamış ve Batılılar tarafından yanlış yorumlanan bir tarih konusu seçmek önemli.
Batılılar, Fransız İhtilali'nden sonra azınlıkları ezdiğimizi düşünürler ve bize bu gözle bakarlar. Onun için yanlış yorumlanmış bir konuyu tayin edeceksin ve o konu üzerinde duracaksın. Hammer'de büyük yanlışlar var ama biz hala onun peşindeyiz. Avrupa'da Osmanlı'yı öven kitaplar yazarsan satamazsın. Çünkü Batılılarda hala önyargılar var. Bu sebeplerden dolayı başkalarının hata ve önyargılarla ele aldıkları konular seçilmeli ve öncelik millî tarih konularına verilmeli."

Kırım Hanlığı ve Osmanlı ilişkileri, Fatih Sultan Mehmed devri ve İstanbul'un fethi, Balkanlardaki fetihler, kanunnameler ve hukukî yapı, Osmanlı şehirleri vs. konuları üzerinde çok sayıda makale ve kitaba imza atar. İnalcık, 1942-72 yılları arasında, her biri aradan geçen bunca zamana rağmen en önemli referans kaynaklarından olan bu çalışmaların yanında, Londra ve Harvard'da araştırmalar yapıp dersler vermiştir.
İlk eserlerinden olan Hicri 835 Tarihli Suret-i Defter-i Sancak-ı Arvanid yayını ile Osmanlı toprak ve timar sistemi ile alakalı önemli keşifler yapmış, Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar ile de neredeyse ömrünü vakfettiği Fatih Sultan Mehmed hakkında dünyadaki ilk ciddi araştırmalardan birini orijinal vesikalara dayanarak ortaya koymuştur.

 

Devamı için: http://www.yenisafak.com/hayat/bir-omur-osmanli-halil-inalcik-2508491

Bu haber toplam 1600 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim