Gezi süreci ve ardından emniyet-yargı cuntasının 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin en büyük kötülüğü bizi içe kapatması oldu. Dünyada ne olduğuyla çok fazla ilgilenemez olduk. Yanı başımızda cereyan eden her olayın sebebini, sonucunu merak etmez olduk. 30 Mart seçimleri sonrası tam her şey yoluna giriyordu ki, Soma faciasını yaşadık.
Bu elim facianın yaraları sarılmaya çalışırken dün gelen bir haber bizleri yakın dönemde nelerin beklediğinin habercisiydi. Rusya ile Çin dünya tarihinin en büyük doğalgaz anlaşmasına imza attılar. Anlaşmanın değeri yaklaşık 400 milyar dolar değerinde. Gazprom şirketiyle Çin Ulusal Petrol Şirketi'nin vardıkları anlaşma sonucu Rusya 30 yıl boyunca boru hatlarıyla Çin'e doğalgaz taşıyacak. Bu hamle Putin'in başta ABD olmak üzere bütün Batı'ya çok açık bir hamlesi.
Mısır ve Suriye'de yaşananlar bir nebzeye kadar anlaşılabilirdi ama Ukrayna'da meydana gelenler Batı ile Rusya'yı karşı karşıya getirdi. ABD Asya-Pasifik'te yoğun bir şekilde silahlanırken Orta Doğu'da müttefikleriyle güç paylaşımına gidiyordu. Mısır ve Suriye'de Putin'le varılan anlaşma böyle bir şeydi. Ama Kırım meselesinde Rusya kimsenin gözünün yaşına bakmayınca süreç sil baştan hele geldi. İngiltere ve ABD, Kırım'ı Rusya'ya bağlayan referanduma itiraz etseler de ellerinden bir şey gelmedi. Askeri anlamda Rusya'ya yapacakları bir şey olmayınca bu durumu kabul ettiler ve diğer tedbirlere başvurdular.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/CemKucuk/yeni-soguk-savas-donemi/53377
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.