• İstanbul 10 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 12 °C
  • Konya 3 °C
  • Sakarya 2 °C
  • Şanlıurfa 12 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 7 °C

Çeşitli yayınevlerinden yeni çıkan kitaplar / Ocak

Çeşitli yayınevlerinden yeni çıkan kitaplar / Ocak
Her ay başında, sitemize hangi yayınevleri neler göndermişse onları toplu olarak siz okurlarımızla paylaşıyoruz. İşte Ocak-2016 döneminde Dünyabizim'e gelenler...
 

Okurlarımızın bildiği üzere, kurulduğu 2008'den beri sitemiz kültürün tüm alanlarında olduğu gibi yeni çıkan kitapların değerlendirilmesi hususunda da özel haberler, değerlendirme metinleri yayınlıyor. Habercilerimizin özverili çalışmaları, sitemizin yayın dünyasını yakından izlemesine ve gelişmelerden (yeni çıkan kitaplar da dahil) okurlarını haberdar etmesine vesile oluyor.

Özellikle son iki yıldır çeşitli yayınevleri Dünyabizim ofisine yeni çıkan kitaplarını gönderme zahmetinde bulunuyorlar. Kendilerine teşekkür ederiz. Bizler de, yayın ilkelerimize uyan kitapları habercilerimize dağıtıyor, eğer kitabı okuyup da severlerse, haber yapmaya değer görürlerse haberleştirmelerini rica ediyoruz. Şimdiye kadar bu tür yeni çıkan hangi kitaplar değerlendirildi, özel haberler üretildi, hepsine Dünyabizim Ansiklopedisi'nde ilgili kitap/yazar başlığı altında ulaşabilmeniz mümkün: http://www.dunyabizim.com/tags

Artık her ay başında, geçen ay içinde sitemize hangi yayınevleri neler göndermişse onları toplu olarak siz okurlarımızla paylaşıyoruz. Elbette her bir kitap için inşallah özel haber/ler de üretmeye/ üretilmesine vesile olmaya devam edeceğiz.

Aşağıda Ocak-2016 döneminde Dünyabizim'e gelen kitapları listeledik. İyi okumalar...

Fatma Akdağ, Uslu Yara, Şule Yayınları

 

Babam öldü. Hatırlamadığım bir günde, hatırlamadığım bir ayda, hatırlamadığım bir mevsimde, tam saatinde öldü. Annem gittikçe büyüyen, unutan, titreyen bir kambur oldu; babam sessizce yalvaran, sürünen bir ölü. Öldükten sonra ilk kez aynaya bakarken gördüm onu; çökmüş alınlı, fırlak gözlü, kapkara olmuş yüzünden midesi bulansın istedim. Uslu Yara, olağanüstü bir dil mimarisi sunuyor okuruna. Bu dilin büyüsüyle yürüyenleri, engellere ve zorluklara rağmen taze nefesler bekliyor.

Hasan Erimez, Kutlu Kağanlık, Ötüken Neşriyat

 

İlk kitabı Demirdağın Kurtları ile Türklerin Ergenekon'a hapsolmasını ve buradan çıkış mücadelesini anlatan yegane romanın yazarı Hasan Erimez, ikinci romanı Kutlu Kağanlık "Gök Türklerin Doğuşu" ile karşınızda. Uzun yıllar Aparların boyunduruğunda kalan Aşinalar, Bumin Han ve kardeşi İstemi Yabgu önderliğinde Aparları yenerek Gök Türk Devleti'ni kurarlar. Ancak asıl zorluk, bu kutlu kağanlığın kurulmasından sonra başlar. Bütün Türk boylarını tek bir çatı altında birleştirmek isteyen Gök Türkleri hem içerde hem de dışarda çetin mücadeleler beklemektedir. Türk adını kullanan tarihteki ilk Türk devletinin kurucuları, "büyük ülkülerini" gerçekleştirebilmek için kan deryalarından sabırla geçmek zorundalar. Hasan Erimez, tertemiz bir Türkçe ve duru bir üslûpla bizi Ötüken Yış'tan Asya'nın dört bir yanına götürerek, Gök Türk Devleti'nin destansı kuruluş mücadelesini anlatıyor.

Bahaeddin Ögel, Türklerde Devlet Anlayışı, Ötüken Neşriyat

 

Kitabın müellifi Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Batının "erken devlet" tanımında belirleyici olan coğrafî mevki, nüfus, dış ilişkiler, ekolojik şartlar gibi hususları nazarıdikkata almakla birlikte Türk toplumunun tarihî, içtimaî ve kendi iç dinamiklerine dayanan bir devlet tanımı yapmak gayretindedir. Avrupa-merkezci okumalar yerine Türk tarih ve kültürünü, kendi teşekkül ve tekâmül sürecinde ele almak daha sağlıklı neticeler verecektir. Türk devlet yapısı ve geleneğinde belirleyici olan her şeyden önce Türk toplum yapısının özünü teşkil eden aile, halk, toprak, kağan, töre ve kut gibi mücerret ve müşahhas mefhumlardır. Bu maksatla Prof. Dr. Bahaeddin Ögel Türk devlet geleneğini, Bozkır, Uzakdoğu ve İslâm kültür çevreleri ışığında tetkik etmekte ve Türk devlet anlayışının tarihî menşeini, bu kültür daireleri etrafında incelemektedir.

İsmail Bingöl, Sırrını Söyleyen Rüzgar, Ötüken Neşriyat

 

Anadolu gibi şiir yazmak… Uluların mayaladığı hamur… İnsanî, ahlâkî ve İslâmî… Allah’ın güzel olarak övdüğü ne varsa her şeyin müşterekliği… Anadolu, ilâhî olanla beşerî olanın âbidevî mekânı… Beşerînin, kutsalın boyasına boyandığı yerin adı… Rengini, kutsalın renginden alan toprak, vatana teslim olurken, karakterini, üzerinde hayat sürene taşıyan Anadolu… İşte, İsmail Bingöl’ün şiirleri, Anadolu gibi… Zahiren bakanlar, kelime ve seslerin şiddetine çarparlar. Süssüz, düz ve dosdoğru… Sert ve acı… Harman yerinde dolandırmadan, mahsulü peşin ve eksiksiz önünüze koyar. Bingöl’ün şiirlerine, bir de, derunî bakanlar görürler ki, şiirler içli, kırık, dökük, zarif ve nezaketli bir dünyanın kapısını aralar. Bir mısrada tarihe ve maziye yol alırken, bir başka mısrada, an’ın kırgınlık ve aşklarına rastlarsınız. Çünkü, o, bir şairdir, hisseder, anlatmak ve paylaşmak ister. Zira, onda kelimeler, esrarlı bir dünyanın hikmetlerini taşır, okuyucularına. Şairdir, gölgesi uzun, düşer peşine hakikatin. Şair, paylaşmak ister acılarını, hafiflesin diye belki. Ama, bilir ki, paylaşmak, çoğaltmaktır.

Hasip Saygılı, 1905 Rus Devrimi ve Sultan Abdülhamid, Ötüken Neşriyat.

 

Günümüzde Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine ilişkin ilgi ve araştırmalar artmasına rağmen 1905 yılında Rusya'da meydana gelen olayların Sultan Abdülhamid Türkiye'sindeki sosyal, kültürel ve siyasî çerçevedeki yansımalarına ilişkin yeterli seviyede çalışma yapıldığı söylenemez. Hasip Saygılı'nın 1905 Rus Devrimi ve Sultan Abdülhamid çalışması, 1905 Devrimi'nin Osmanlı ülkesindeki etkilerini Sultan Abdülhamid idaresi ve muhalif Jöntürk hareketi arasındaki gerilimli ilişki üzerinden ele alarak bu alandaki boşluğu dolduruyor. Çalışmada 1905 yılından itibaren Türkiye'de meydana gelen ve 23 Temmuz 1908 tarihinde Sultan Abdülhamid'in anayasayı tekrar yürürlüğe koyduğunu açıkladığı "İnkılâb-ı Âzîm"e kadar sürmüş olan siyasî ve toplumsal olayların üzerinde 1905 Rus Devrimi'nin etkileri, ideolojik kurguların ötesinde birincil kaynaklara dayanılarak gösterilmiştir.

Şevket Pekdemir, İslam Hukukunda Sözleşmelerde Cezai Şart, Ensar Neşriyat

 

İslam hukukunda, borcu zamanında ifa etmeyen kişinin durumunun tespitine büyük önem verilmiştir. Bu meyanda, ödeme imkanı olmayan kişi hakkında, kendisine zaman verilmesi veya borcun bağışlanması gibi kolaylıklar tavsiye edilmekle birlikte, ödeme imkanı olduğu halde borcunu ödemeyen kişinin, ifayı geciktirmemesi için de bir takım tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler arasında cezai şart uygulaması, günümüzde önemli bir yer işgal etmektedir. İster cezai şart olsun, isterse başka tedbirler olsun, bunlarda hukuki dayanak, adaletin sağlanması ve başkalarına zarar vermenin yasaklanmasıdır. Diğer İslam ülkelerinde, "İslam hukukuna göre cezai şart" konusunda hem yüksek lisans, hem de Doktora çalışmaları yapıldığı gibi, birçok kuruluşlar aracılığıyla sempozyumlar düzenlenmiş, makaleler yazılmış ve yeni İslam hukuku eserlerinde cezaî şart konusuna yer verilmiştir. Ancak bu konu ülkemizde, İslam hukuku çerçevesinde bağımsız bir çalışma olarak ele alınmamıştır. Elinizdeki bu eser, bu eksikliği gidermek üzere kaleme alınmıştır.

Fethullah Zengin, Ensar Kitabı & İslam Tarihinde Ensar, Ensar Neşriyat

 

Ensarî Müslümanlar, isimlerini İslam tarihine altın harflerle yazdırmışlardır. Hayatta olduğu süre boyunca, onlar Resûlullah'tan(s) razı, O da onlardan hoşnut olmuştur. Öyle ki, Mekke fethedildikten sonra Medineli Müslümanlar kendi aralarında "Acaba Resûlullah(s), kavmine kavuşunca, artık onların arasında kalmak isteyip bizi terk eder mi?!" diye endişe duyuyorlardı. Gerçekten de Resûlullah, hayatının 53 senesini geçirdiği ve hicret esnasında şehre hakim bir tepeden hasretle bakarak "Vallahi sen, Allah katında yeryüzünün en hayırlı yerisin. Bana da en sevimli yerisin. Vallahi eğer buradan çıkmaya mecbur bırakılmasaydım, seni terk etmezdim Ey Mekke!" dediği sevgili beldesini çok seviyordu. Ancak Ensar sevgisi ve bağlılığı, Medine'de geçirdiği yıllar içinde o denli artmıştı ki, onların bu düşüncelerini öğrenince, Peygamber Efendimiz(s), hayatta olduğu sürece yanlarında kalacağını ifade ederek, çok büyük bir vefakarlık örneği göstermiştir.

 

 

 

 

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/22999/cesitli-yayinevlerinden-yeni-cikan-kitaplar-ocak.html

Bu haber toplam 1114 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim